MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 25.12.2011 tarihinde 49.100,99 TL bedelle satın aldığı aracın olağandan fazla yağ eksilttiğini, yapılan tespitte alınan bilirkişi raporunda motorun iç aksamlarının hatalı olduğu yönünde rapor tanzim edildiğini ileri sürerek, davalarının kabulü ile aracın aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine veya ödenen 49.100,99 TL satış bedelinin ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş; 26.02.2015 tarihli celsede; davalı ... Pazarlama Satış A.Ş. ile dava dışı olarak anlaştıklarını, davalının, davaya konu aracı ayıpsız bir misli ile değiştirdiğini, aradaki bedel farkını da ödediğini, davalıların davanın açılmasına sebebiyet verdiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden lehine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir.
Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyize gelen davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı satın aldığı araçtaki ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimini istemiş; yargılama sırasında davacının talebinin yerine getirildiği anlaşılmakla, mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Söz konusu durum karar tarihinde yürürlükte bulunan ...’nin 6. maddesi gereği ön inceleme tutanağının imzalanmasından sonra gerçekleştiğinden, davacının vekalet ücretinin tamamına hak kazandığının kabulü gerekir. Hal böyleyken, mahkemece davacı yararına nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 (HMK"un 370.) maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyize gelen davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca, mahkeme kararının hüküm bölümünün 5. bendindeki “750,00TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “5.701,10TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/3 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.