20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10476 Karar No: 2018/6816
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10476 Esas 2018/6816 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bir taşınmazın zilyet ve maliki olduğunu iddia etmiş ancak kadastro yenileme çalışmaları sırasında taşınmazın orman tahdit sınırı içerisinde kaldığını öğrenmiştir ve orman kadastrosuna itiraz talebinde bulunmuştur. Mahkeme, gerçek kişilerin çıkarma yasa gereği Hazine adına olduğu için dava açma ehliyeti ve hukuki yararının olmadığını düşünerek davayı reddetmiştir. Davacının mülkiyete ilişkin talebi ise asliye hukuk mahkemesinin görevinde olduğu için mahkeme davayı reddetmiştir. Yargıtay, 1) dava ehliyeti ve hukuki yarar şartlarının bulunmamasından dolayı davayı reddetme kararına itirazları reddetmiş olup 2) mülkiyete ilişkin davada mahkemenin görevsizlik kararı vermemesi nedeniyle hükmü bozmuştur. Kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 2, 297/2. madde; 3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 25-26.
20. Hukuk Dairesi 2016/10476 E. , 2018/6816 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVALILAR : Hazine-Orman Yönetimi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 08/01/2016 havale tarihli dilekçesiyle, ... ili, ... ilçesi, Yayla Esenköyünde dava dilekçesi ekinde kordinatlarını sunduğu 450,00 m2 yüzölçümlü taşınmazın, 1996 yılından bu yana Yusuf Dontlu isimli kişiden almak suretiyle zilyet ve maliki olduğunu, kendisinden önce Yusuf tarafından uzun yıllar ekilip biçildiğini, kendisinin taşınmaz üzerine ağaçlar dikip su aboneliği tesis ettiğini, 2015 yılında kadastro yenileme çalışmaları sırasında başvurusu üzerine, taşınmazın orman tahdit sınırı içerisinde kaldığını öğrendiğini, taşınmazın çevresinde yıllar önce inşa edilmiş binalar ve tarım arazilerinin bulunduğunu, taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına yapılan tespite itirazının kabulü ile kendi adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde taşımazın orman vasfını yitirmiş arazi olarak tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın taşınmazın 2/B niteliği ile orman sınırları dışına çıkartılması istemi olduğu, çıkarma yasa gereği Hazine adına olacağından gerçek kişilerin bu yolda idareyi zorlayıcı şekilde dava açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığı değerlendirilerek dava ehliyeti ve hukuki yarar şartları bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, davalı ... tarafından süresinde temyiz etmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. 1)İncelenen dosya kapsamına göre mahkemece davalı taşınmazın 2/B niteliği ile orman sınırları dışına çıkartılması istemine ilişkin olarak; çıkarma yasa gereği Hazine adına olacağından gerçek kişilerin bu yolda idareyi zorlayıcı şekilde dava açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığı değerlendirilerek dava ehliyeti ve hukuki yarar şartları bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2)Dava dilekçesinden davacının, orman tahdidine itiraz ve 2/B ile orman dışına çıkarılma isteminde bulunduğu, 2/B niteliği ile orman dışına çıkarılma istemi bakımından red kararı verildiği ancak mahkemece davacının orman tahdidine itirazına ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. HMK"nın 297/2. maddesi "hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü içermektedir. O halde, mahkemece davacının orman kadastrosuna itiraz talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir. Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi; 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ise; aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre kadastro mahkemeleri, dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi halinde ve askı ilân tarihleri içerisinde açılacak davalarda görevlidir. Davacının davalı taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına yapılmış olan tespite itiraz ve kendi adına tescilini istediğine ve bu talep mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada ise 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir. Mahkemece davacının mülkiyete ilişkin talebi yönünden görevsizlik kararı verilerek asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1)Bir nolu bent gereğince davacının temyiz istemlerinin reddi ile 2/B niteliği ile orman sınırları dışarısına çıkarılması talebinin reddine ilişkin hükmün ONANMASINA, 2)İki nolu bent gereğince davacının mülkiyete ilişkin talebi hakkında karar verilmemiş olması nedeniyle temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA, 25/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.