BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/660 Esas 2021/977 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/660
Karar No: 2021/977
Karar Tarihi: 30.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/660 Esas 2021/977 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/660
KARAR NO:2021/977

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:06/12/2019
KARAR TARİHİ:30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin kredi sigortaları branşında faaliyet gösterdiğini, sigortalısı ... ... A.Ş'nin davalı şirketten olan ticari mal hizmet satışlarına ilişkin olarak düzenlenen 30.05.2016 tarihli 7.363,74TL bedelli, 31.05.2016 tarihli 497,80TL bedelli, 06.06.2016 tarihli 1.648,00TL bedelli, 07.06.2016 tarihli 48.673,00TL bedelli, 13.06.2016 tarihli 5.443,00TL bedelli , 07.06.2016 tarihli 3.630,00TL bedelli, 20.06.2016 tarihli 4.827,63TL bedelli, 27.06.2016 tarihli 6.560,52TL bedelli, 30.06.2016 tarihli 878,00TL bedelli faturalardan kaynaklı alacağın tahsil edilememesi sebebiyle sigortalısı şirketçe taraflarına yapılan hasar zarar başvurusu üzerine kredi sigortası poliçesi kapsamında sigortalısı şirkete 56.000,00TL sigorta tazminatı ödemesi yaparak TTK md1472 uyarınca ödediği kısım alacağa kanunen halef olmuş bulunduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatılarak 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilerek takip durmuşsa da ileri sürülen itiraz sebeplerinde yerinde olmadığını, alacaklarının halen tahsil edememiş bulundukları için davalı yanın itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötüniyetli yanın %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sigorta sözleşmesine dayanan halefiyet ilişkisinin mevcudiyetini, hukuken geçerli bir hakka haiz olduğunu, tazminat ödemesinin kadri marufunda olduğunu ispatla mükellef olduğunu, sigortacının tazminat ödemesinin hukuki sebebinin hukuken geçerli bir sigorta sözleşmesi olduğunu, halefiyet ilişkisinden bahsedebilmek için ödenen meblağın geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak yapılması gerektiğini, ayrıca davacı sigortacının ancak sigorta poliçesi kapsamında ödediği bir sigorta tazminatı için 3. şahıslara rücu edebileceğini, bu kapsamda davacının öncelikle geçerli bir sigorta poliçesi olduğunu, söz konusu poliçe kapsamında sigortalısına kadri marufunda bir tazminat ödemesi yaptığını, ödediğini iddia ettiği tazminat ile ilgili rücu hakkına haiz olduğunun ispatla mükellef olduğunu, davacı şirketin hasar dosyası ve sigorta poliçesini dava dilekçesi ile taraflarına tebliğ etmediğinden rizikonun poliçe teminat kapsamında olup olmadığı, davacı şirketin talep ettiği tazminat tutarı ve halefiyet koşullarının taraflarınca denetlenememiş olduğundan hasar dosyası ve sigorta poliçesinin ibrazından sonra bu konudaki beyan haklarını saklı tuttuklarını, davacı delilleri arasında zikredilmesine rağmen genel ve özel şartları havi sigorta poliçesi, hasar dosyası taraflarına tebliğ edilmediğini, davacının fatura içeriğini ispatla mükellef olduğunu ayrıca müvekkili şirketin davacının sigortalısı olan ... ... A.Ş'ye muaccel bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin, davacı tarafından halef olunduğu iddia edilen ... ... A.Ş'ye ve halefi olduğunu iddia eden davacıya herhangi muaccel bir borcu bulunmadığını, öncelikle hiçbir kabulü içermemek kaydıyla davacının faturaya dayalı takip yapmış olup, fatura içeriğinin gereği gibi teslim ve ifa edildiğini ispatla mükellef olduğunu, davacının sigorta şirketi halefi olduğunu iddia ettiği alacak ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu yazılı belgeler ile kanıtlaması gerektiğini, salt faturanın düzenlendiğini ve karşı tarafa tevdi edilmiş olmasının tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını, davacı tarafın varlığını iddia ettiği alacağın likit ve muayyen olmadığını, davacının varlığını iddia ettiği alacağın, tutarı belli (muayyen) ve bilinebilir bir alacak olmayıp likit bir alacak olmadığını, alacağın likit olmadığı durumlarda icra-inkar tazminatı talep edilebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddinin gerektiğini, yerleşik yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, açıklanan nedenlerle davacının haksız davasının esastan reddini, davacının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacı tarafın halefi olduğunu iddia ettiği, ... ... anonim şirketi tarafından düzenlenmiş ve kredi sigortası poliçesi kapsamında kendisi tarafından ödenmiş fatura bedellerine dayanarak başlattığı icra takibine davalının itirazının haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu faturalar, vergi kayıtları Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
.... İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ... Esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiştir.
... Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalı şirketin 2/16 yılı BA formları celp edilmiştir.
... Şubesine müzekkere yazılarak davaya konu ... poliçe numaralı hasar dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 01/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı sigorta şirketinin TTk 1472 maddesi kapsamında sigortalısının haklarına halef olduğu ve dava dışı sigortalısı ... ... A.Ş'ye 28.12.2016 tarihinde 56.000,00TL hasar tazminatı ödendiğini, 27.12.2016 tarihi itibari ile davalı ... ve Tanıtım Ltd. Şti'nin davacı sigorta şirketinin sigortalısı bulunan ... ... A.Ş'ye 67.000,00TL borçlu olduğunun belirlendiği, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin poliçeye uygun gerçekleştirildiği bu nedenle davacının davalı firmaya rücu edilebileceği, davalı firmanın icra takip tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte 56.000,00TL bedelden davacı sigorta şirketine karşı sorumlu bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olmakla; 24/05/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; kök raporda yer alan görüşlerini aynen koruduklarını, davalı ... ve Tanitim Ltd. Şti. vekili Av. ...'nun 22.02.2021 tarihli kök rapora itiraz dilekçesinin 4. Maddesinde " Bilirkişi raporunda müvekkil şirket 67.000,00 TL. borçlu bulunmuştur. Ancak dava dışı ... şirketinin fatura içerikleri kabulümüzde olmadığından ve bu husus da bilirkişilerce incelenmediğinden borç tutarına itiraz etmekteyiz. “ beyanına istinaden bu husus dosya kapsamı belgeler ve tarafımıza ibraz edilen defter kayıtlar ve dayanak belgeleri, kök raporda olduğu gibi tekrar incelenmiştir. Kök raporda görüldüğü üzere, tarafların ticari defter kayıtları ve bu kayıtlara istinaden oluşan muavin defterlerinde ; 2015 hesap döneminden gelen devir dahil olmak üzere 27.12.2016 tarihine kadar olan tüm hesap hareketlerinin ( dava dışı ...'in faturaları davalı ... Organizasyon şirketinin havale ödemeleri) bire bir örtüştükleri ve 67.000.00 TL.de mutabık oldukları tespit edilmiştir. Davalı tarafın, dava dışı ... “in fatura içeriklerinin kabulünde olmadığı itirazları incelendiğinde faturaların e-fatura olarak düzenlendiği, tarafların ticari defterlerinin örtüştüğü, görülmekle davalının itirazları yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin itiraz dilekçesi S5. Maddesinde “ Müvekkil temerrüde düşmediğinden müvekkilden avans faizi talep edilmesi de mümkün değildir. * Beyanına istinaden, dava dosyası kapsamında ve icra takip dosyasında mübrez , davacının 9 adet e-faturası incelenmiştir. İncelenen her fatura üzerinde, “son ödeme tarihi 01.06.2016 gecikme faizi aylık 6 3 olarak uygulanmaktadır.” Şeklinde yazılı bulunduğu görülmüştür. Her fatura üzerinde değişen tarihlerde olmak üzere, fatura bedellerinin ifa tarihlerinin belirtildiği ve ödenmediği nedeniyle, davalının temerrüde düştüğü ve taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasaya göre davalıdan avans faizi talep edilebileceği kanaati hasıl olduğu açıklanan nedenlerle kök raporda yer alan görüşleri aynen korudukları görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı sigorta şirketi vekili, dava dışı ... A.ş ile kredi sigortası poliçesi imzalandığını, sigortalının davalıdan olan alacalarını tahsil edememesi üzerine, müvekkilinin 56.000,00TL sigorta tazminatı ödediğini, sigortalısının alacağına halef olduğunu, bu alacak için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasını açtıklarını belirterek; davanın kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep
Davalı vekili ise davacının davasını ispatlaması gerektiğini, dava dışı sigortalıya borçlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının 15/05/20217 tarihinde davalı aleyhine dokuz adet faturayı, sigorta poliçesi ve tanzim belgesini dayanak yaptığı 56.000,00TL asıl alacak talepli takip başlattığı, ödeme emrinin 17/05/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı borçlunun 22/05/2017 tarihinde takibe itiraz ettiği, davacının 1 yıllık süre içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı görülmektedir.
Dava dışı ... ... AŞ. 'nin, davacının İstanbul Şubesi nezdinde ... sayılı poliçe ile ticari risklere karşı Modula Ticari Risk Poliçesi mevcut bulunmaktadır. Poliçe incelendiğinde, poliçede teminat altına alınan zararların belirlendiği ve sigortalısı ... A.Ş.'nin ticari ilişkide bulunduğu ve fatura kestiği firmaların alıcı olarak isimlendirildiği ve çalıştığı alıcı olarak isimlendirilen firmaların iflas etmesi ile temerrüte düşmelerinin teminat altına alındığı belirlenmektedir. Poliçede teminat kapsamı içinde bulunduğu belirtilen “Temerrüt”; poliçe tarifesinde belirtilen bekleme süresi içerisinde alıcının ödememe hali olarak tanımlanmıştır. Sigortalının alacağını tahsil edememesi ve fatura düzenlediği karşı alıcı firmanın temerrüte düşmesi durumunda meydana gelen zararın teminat kapsamında olduğu açıklanmıştır. Ayrıca temerrüde düşme tarihi, kesilen faturaya göre borcun ödeneceği (fatura tarihi) vade tarihi olarak belirlenmiştir.
Dosya kapsamında mevcut 29/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda dava dışı sigortalı ile davalı şirketin defter incelemesi neticesinde; her iki tarafın ticari defterlerine göre davalının, dava dışı sigortalıya 67.000,00TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalının icra takibine konu fatura bedellerini ödememesi sebebi ile davacı sigorta şirketi, poliçede yer alan temerrüt teminatına istinaden, dava dışı sigortalısı ... AŞ.'ne 28/12/2016 tarihinde 56.000,00TL ödeme yapmıştır. Ödeme dekontu dosyada mübrezdir. Poliçede bekleme süresi fatura tarihinden itibaren 5 ay olarak belirlenmiş ve davacı sigorta şirketi tarafından bekleme süresinin sonunda tazminat ödemesi gerçekleştirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı sigorta şirketi TTK 1472 maddesi kapsamında yaptığı ödeme uyarınca sigortalısının haklarına halef olmuştur. Bu bağlamda; davalı şirkertin, satın aldığı hizmetlere ilişkin olarak kesilen faturalara dayalı temerrüde düşmüş bulunduğu ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin poliçeye uygun gerçekleştirildiği, bu sebeple davacının davalıya rücu edebileceği kanaatine varılarak davanın kabulüne ve alacak belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
Davanın KABULÜNE,
1-.... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 56.000,00 TL üzerinden takip tarihindeki şartlarla devamına,
2-Asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 3.825,36TL karar harcından peşin alınan 955,54TL harcın mahsubu ile eksik 2.869,82TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 2.989,14TL (44,40BVH, 6,40TL VSH, 955,54TL Peşin Harç, 1.800,00TL bilirkişi ücreti, 182,80TL posta ve tebliğler, ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan ...'a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti'nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13'a göre davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2021

Katip ...
e-imzalıdır


Hakim ...
e-imzalıdır

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.