10. Hukuk Dairesi 2019/3188 E. , 2019/5787 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamı sonrası yapılan yargılama sonucunda ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Asıl dava, 16.06.2010 tarihli iş kazasında %48 oranında sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelirin, ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin ve yapılan tedavi masraflarının tahsili; bozma sonrası açılan birleşen dava, aynı tarihli iş kazası sonucunda sigortalıya yapılan tıbbi malzeme bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda; davacı vekilinin ödemeye ilişkin beyanları doğrultusunda asıl dosya ile ilgili konusuz kalan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına, birleşen 2015/139 esas sayılı dosyası ile ilgili davanın kabulüyle, 980,00 TL tıbbi malzeme giderinin sarf tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı şahıstan alınıp davacı kuruma verilmesine, karar verilmiştir.
1-Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
Mahkemece davacı vekilinin ödemeye ilişkin beyanları doğrultusunda asıl dosya ile ilgili konusuz kalan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup hatalıdır.
Mahkemece, davacı vekilinin ödemeye ilişkin beyanları doğrultusunda yapılan ödemelere ilişkin tüm bilgi ve belgeler Kurumdan celp edilmeli, davacı vekili beyanı birlikte değerlendirilip belirlenmeli, sadece davacı vekili beyanı ile yetinilmeyerek davanın konusuz kalıp kalmadığı yöntemince araştırılmalı ve davanın konusuz kaldığının anlaşılması halinde sonucuna göre karar verilmelidir.
2-Mahkemece yapılan araştırma sonucunda davanın konusuz kalmadığının anlaşılması halinde ise; somut olayda, 5510 sayılı Kanunun süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 23’üncü maddesi koşullarının varlığı kabul edilmelidir. Bu bağlamda, Mahkemece bozma sonrası aldırılan kusur raporunda, davalı işveren ..."in %40 kusurlu, dava dışı inşaat kalfası ..."in %10 kusurlu, dava dışı ... İl Özel İdaresi Yapı İşleri Dairesi Başkanlığının %20 kusurlu, kazalı sigortalının %20 kusurlu olduğunun anlaşılması ve dosya kapsamında aldırılan kusur raporları arasında çelişki ortaya çıktığının anlaşılması karşısında, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden tarafların kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak, ortaya çıkan çelişki de giderilecek şekilde ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.