Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/38995
Karar No: 2017/12418
Karar Tarihi: 13.12.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/38995 Esas 2017/12418 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/38995 E.  ,  2017/12418 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacılar, ... ilçesinde bulunan 422 parseldeki dava konusu hisselerini 11/07/2012 tarihinde noterde düzenlenen Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 70.000,00 TL bedelle davalıya satmayı vaadettiklerini, bu süreçte dava dışı akrabaları ve aynı taşınmazda hiisesi bulunan ...’ün aracı olduğunu, davalı ile işbirliği halinde bilgi ve tecrübesizliklerinden yararlanarak hisselerinin çok düşük bedelle satılmasına ikna edildiklerini, bu durumu dava dışı ... kendi hissesini yaklaşık 4 katına kısa bir süre sonra aynı şahsa gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satmayı vaadettiğinde anladıklarını ileri sürerek, Borçalar Kanunu’nun 28. maddesinde düzenelenen aşırı yararlanma ve 36. maddesinde düzenlenen aldatma nedeni ile davalı ile aralarında düzenlenen Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi’nin iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı süresinde cevap vermemekle birlikte bilirkişi raporu ve esasa ilişkin beyanlarında davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, yapılan sözleşmenin noterde usulüne uygun şekilde yapıldığı her ne kadar hile iddiasında bulunulmuş ise de buna dair hukuki bir delil elde edilemediği ve davacıların bunun aksini ispat edemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, aşırı yararlanma ve aldatma nedeni ile taraflar arasında düzenelenen Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davalı aldatma kastı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, her ne kadar hile iddiasında bulunulmuş ise de buna dair hukuki bir delil elde edilemediği ve davanın ispat edilmediği kanaati ile davaın reddine karar verilmiştir. 6028 sayılı Borçlar Kanunu’nun 28. maddesinde aşırı yararlanma (GABİN) hali düzenlenmiştir. Madde lafsı “Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir.
    Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.” hükmünü içermektedir. Somut olayda, davanın süresinde açıldığı sabittir. Bu noktada gabinin varlığı tartışılmalıdır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda dava konusu hisselerin satış bedelinin piyasa şartlarının çok altında olduğu bildirilmiştir. Zira davacıların hisselerinin m2 sini 108,33 TL ye sattığı satış tarihindeki rayicin ise 400,00 TL olduğu bildirilmiştir. Yine aynı taşınmazda hissesi bulunan ve davacının aracı olduğunu iddia ettiği ... ile yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan rakamında davacıların hissesinden yaklaşık 4 kat daha fazla olduğu dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılmaktadır. Bu noktada elde edilen menfaat dengesinde davalı açısından bir yararlanma olduğu görülmektedir. Bu hususta toplanan tanık beyanları dikkate alındığında da davacıların bölgedeki emlak değerlerinden bilgi sahibi olmadığı, tecrübesiz olup maddi zorluk içerisinde olduğu, yakın taşınmazların başka taşınmaz malikleri tarafından çok daha yüksek bedellere satıldığı, davalının bu oransızlığı bilebilecek durumda olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mevcut hukuki delillerin davayı ispata yeterli olduğu anlaşılmakla mahkemece davanın kabulü gerekirken, yetersiz ve yanılgılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi