1. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5058 Karar No: 2017/189 Karar Tarihi: 30.01.2017
Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/5058 Esas 2017/189 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, \"Kasten öldürmeye teşebbüs\" suçlamasıyla bir sanığı 8 yıl 9 ay ve 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Ancak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın zarar göreni olarak yer aldığı davada hakları ihlal edilerek duruşma ve davaların kendisine usulüne uygun bir şekilde bildirilmemesi sonrası karar bozuldu. İlgili kanun maddeleri ise şöyle: Türk Ceza Kanunu'nun 81/1, 35/2, 29, 62/1, 53/1 maddeleri ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 233 ve 234. maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nun 35/2, 260 ve 6284 sayılı Yasa'nın 2/1-d ve 20/2. maddeleri.
1. Ceza Dairesi 2016/5058 E. , 2017/189 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs HÜKÜM : 1- TCK.nun 81/1, 35/2, 29, 62/1, 53/1 maddeleri uyarınca 8 yıl 9 ay hapis cezası 2- TCK.nun 81/1, 35/2, 62/1, 53/1 maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahkemece verilen hükmün 5271 sayılı CMK.nun 35/2, 260, 6284 sayılı Yasanın 2/1-d ve 20/2. maddeleri gözetilerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına tebliği üzerine anılan kurum vekili tarafından katılma talebini de içerir temyiz dilekçesi verildiği anlaşılmakla, Sanık ..."nun mağdure ..."u kasten öldürmeye teşebbüs suçundan açılan kamu davasında 6284 sayılı Yasanın 2/1-d ve 20/2. maddeleri uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK.nun 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve CMUK.nun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde hükümler kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve suçtan zarar gören Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 30/01/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.