20. Hukuk Dairesi 2017/2273 E. , 2018/6808 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının dava konusu ana taşınmazda altlı üstlü komşu olduklarını, müvekkilinin 1, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, üst kattaki davalının eşinin maliki olduğu ve birlikte oturdukları evin su borusunun 05.02.2014 tarihinde patlaması sonucunda, müvekkiline ait evin ve ... kısımlarının büyük oranda hasar gördüğünü,...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/14 D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespit ve alınan bilirkişi raporu ile zararın 4.137,96 TL olduğunun tespit edildiğini beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tespit dosyası ile belirlenen zarar nedeniyle 4.137,96 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve tespit giderleri ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen...(...) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/29 E - 2015/13 K. sayılı dava dosyasında ise davacı vekili; müvekkili ile davalının dava konusu ana taşınmazda altlı üstlü komşu olduklarını, müvekkilinin 1, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, üst kattaki davalının maliki olduğu ve eşi ile birlikte oturdukları evin su borusunun 05.02.2014 tarihinde patlaması sonucunda, müvekkiline ait evin ve ... kısımlarının büyük oranda hasar gördüğünü,...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/14 D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespit ve alınan bilirkişi raporu ile zararın 4.137,96 TL olduğunun tespit edildiğini beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tespit dosyası ile belirlenen zarar nedeniyle 4.137,96 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve tespit giderleri ile birlikte davalıdan ve eşinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; meydana gelen zararın bilirkişilerce hesaplanarak 4.137,96 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle; davanın, dava dosyası ve birleşen dava dosyaları yönünden kabulü ile, 4.137,96 TL tazminatın 05.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, hem asıl dava, hem de birleştirilen dava yönünden davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üst kattan bağımsız bölüme su sızması nedeniyle oluşan maddi zararın olay tarihinden itibaren tazmini ile tespit dosyası giderlerinin tespit tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tashili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yalnızca tespit dosyası üzerinden yapılan keşif ve sonucunda alınan rapor üzerine karar tesis edilmiş olduğu anlaşılmakla; yapılan inceleme tahkikat için yeterli olmayıp, dayanak bilirkişi raporu da hüküm kurmaya elverişli tespitler içermemektedir. Bu kapsamda; öncelikle ana taşınmazın yönetim planı ve tesisat projesi getirtilerek, 2014/14 D. İş sayılı dosya ile de tespit edildiği üzere; su basması sonucunda meydana gelen zararın, kat mülkiyeti hükümlerine tabi binadaki ortak su borularından mı, yoksa davalıların bağımsız bölümüne ait su borusundan mı kaynaklandığının ehil ve yeterli bilirkişi kurulu ile yapılacak keşif üzerine tespit edilmesi; bu cümleden olmak üzere zararın ortak alanlardaki su borularından kaynaklandığının tespit edilmesi halinde, zararın giderilmesinden; bütün bağımsız bölüm maliklerinin arsa payları oranında sorumlu olacakları hususunun dikkate alınması, davalının kendi haksız eylemi nedeniyle ve kendi dairesinin kullanımına tahsis edilen su borusundan kaynaklandığının tespit edilmesi halinde ise davalının sorumlu olacağı hususunun dikkate alınması, bu kapsamda bilirkişi kurulundan denetlemeye elverişli rapor alınması, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri de birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; dava konusu ana taşınmazda bağımsız bölüm malikinin davalılardan ... olduğu anlaşılmakla, diğer davalı yönünden açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden de esasa yönelik hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.