19. Hukuk Dairesi 2015/2070 E. , 2016/2713 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 11/09/2014
NUMARASI : 2013/22-2014/402
Taraflar arasındaki menfi tespit ve çek iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ... Şubesinde takasta olan ... nolu çekteki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını, çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... duruşmada, dava konusu çeki davacının oğlu dava dışı ... imzalayarak verdiğini, bu çek karşılığında ... 10.000 TL nakit ödeme yaptığını, iddianın yerinde olmadığını savunmuştur.
Müdahale talebinde bulunan ... vekili, keşideci imzasının ... ait olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, iş bu dava nedeniyle çek için ödeme yasağı kararı verildiğinden müvekkilince kambiyo senetlerine özgü değil, ilamsız takibe girişildiğini, davacının itirazı üzerine takibin durduğunu, Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/143 E. dosyasında açılan itirazın iptali davasının halen derdest olduğunu belirterek, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacının oğlu ... babası adına hareket ettiği, bankalar nezdinde ... adına dava konusu çekin de keşide edildiği hesaptan sayısız işlemler yaptığı, bu tür işlemlerin teamül halini aldığı, dava dışı ... dışarıya ve üçüncü kişilere karşı davacı ile birlikte ve davacı adına hareket ettiğinin bilindiği ve kabul edilegeldiği, böyle bir olgunun adına işlem yapılan davacıyı bağlayacağı, davacının kendisine veya şirketine ait bir takım çekleri birlikte hareket ettiği oğluna iyiniyetli üçüncü kişilere vermesi ve bu şekli ile piyasaya sürmesi, akabinde çek altındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla menfi tespit davası açıp imza inkarında bulunmasının iyiniyet ve dürüstlük kaidelerine uygun olmadığı gibi yerleşik hale gelen ticari teamüllere de uygun düşmeyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, çek nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. Dava konusu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmayıp oğlu ... ait olduğu tarafların ve mahkemenin kabulündedir. İmza inkarı mutlak def"ilerden olup herkese karşı ileri sürülebilir. Bu durumda mahkemece davacının imzalamadığı bir çekten dolayı sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan hüküm, davanın taraflarına yönelik olarak kurulur. Sonradan davaya dahil edildiği bildirilen ancak davada taraf sıfatı bulunmayan ... hakkında da hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.