Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/1640 Esas 2019/1180 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1640
Karar No: 2019/1180
Karar Tarihi: 25.02.2019

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/1640 Esas 2019/1180 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dolandırıcılık suçundan verdiği mahkumiyet kararı infaz edilirken, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile yapılan değişiklik doğrultusunda uyarlama yargılaması yapılarak infazın durdurulması talebinin kabulü ile infazın durdurulmasına karar verildi. Uzlaştırma işlemleri için dosya uzlaştırma bürosuna gönderildi ve uzlaşma sağlanamadığı için aynen infazına karar verildi. Ancak, yapılan itirazın reddine karar verildiği sırada usulüne uygun yapılmayan uzlaştırma işlemlerinin geçerli olmadığı gözetilmedi ve itirazın kabul edilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar kanun yararına bozuldu ve aynen infaz kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, aynı kararın reddine karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 43/1 ve 52/2; 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/4, 253/5 ve 253/15 maddeleri; Ceza Muhakemesinde
15. Ceza Dairesi         2019/1640 E.  ,  2019/1180 K.

    "İçtihat Metni"

    Dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1, 43/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6 yıl hapis ve 120.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2010 tarih ve 2009/25-2010/43 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda uyarlama yargılaması yapılarak infazının durdurulması talebinin kabulü ile infazın durdurulmasına, uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine ilişkin İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.01.2017 tarih ve 2009/25-2010/43 sayılı ek kararını müteakip, uzlaşma sağlanamadığından dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararının aynen infazına dair İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.03.2017 tarih ve 2009/25-2010/43 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2017 tarih ve 2017/238 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16.01.2019 gün ve 94660652-105-35-13682-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.01.2019 gün ve 2019/7472 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/4. maddesinde yer alan "...Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur..." şeklindeki, anılan Kanun"un 253/5. maddesinde yer alan "Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır." şeklindeki, Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki ve 5271 sayılı Kanun"un 253/15. Maddesinde yer alan "Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı, bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte uzlaştırma bürosuna verir." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, taraflara teklif yapmak üzere çağrı yapan uzlaştırmacının, bu çağrının kabul edilmesi üzerine ilgilisine uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçlarını anlatarak teklifte bulunması, taraflarca teklifin kabul edilmesi durumunda uzlaşma müzakerelerini başlatması ve müzakere esnasında uzlaşma sağlanamaması halinde ise uzlaşmanın ne şekilde sağlanamadığına ilişkin rapor tanzim ederek uzlaştırma bürosuna sunması gerektiği; dosya kapsamına göre somut olayda, uzlaşma işlemlerinin yapılması için infazın durdurulmasına karar verilmesinden sonra, uzlaştırmacının görevlendirildiği, uzlaştırma işlemlerinin sonunda 07.03.2017 tarihli uzlaştırma raporunda, tarafların edimin konusu üzerinde anlaştıkları ancak ifa olunacağı zaman hususunda anlaşamadıkları, bu sebeple uzlaştırmanın sağlanamadığından müştekinin uzlaşma teklifini kabul etmediğine yönelik imzalı teklif formunun ekte sunulduğunun belirtildiği ancak, esasen tarafların uzlaşma teklifini kabul etmelerine ve uzlaşmanın müzakereler sırasında sağlanamamasına karşın, taraflara uzlaşma teklifini kabul ettiklerine dair form imzalatılmadan, müştekinin teklifi reddettiğine yönelik imzalı form sunularak rapor ile çelişki oluşturulduğu gibi, usulüne uygun yapılmayan uzlaştırma işlemlerinin de geçerli olmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Şikayetçinin 02.03.2017 tarihli uzlaştırma teklif formunu, uzlaşmayı kabul etmediğini belirterek imzalamış olması yanı sıra 07.03.2017 günlü raporda, tarafların vade konusunda anlaşamadıklarını belirterek uzlaşmanın gerçekleşmediğinin belirtilmiş olması karşısında; uzlaşmanın sağlanamaması gerekçe gösterilerek verilen aynen infaz kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2017 tarih ve 2017/238 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 25.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.