3. Hukuk Dairesi 2016/10683 E. , 2018/3105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının 9999695 numaralı tarımsal sulama abonesi olduğunu,... grubu akım trafosu canlı ucunu izole edilerek sayacın 1/3 oranında eksik tüketim yapmasını sağladığının 03/09/2014 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ve sayacın fotoğrafları ile tespit edildiğini bu tutanağa istinaden davalı aleyhine kaçak kullanıma ilişkin cezalı fatura tahakkuk ettirildiğini ve faturanın tahsili amacıyla takip başlatıldığını ileri sürerek itirazın iptaline, icra takibinin kaldığı yerden devamına, davalı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; kaçak elektrik kullanmadığını, kendisinin hiçbir borcunun olmadığını, faturalarını süresinde ödediğini belirterek itirazının kabulüne, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalının ölçü sistemine müdahale ederek tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle eksik ölçüm yapılmasını sağlayarak kaçak elektrik enerjisi tükettiği sabit olduğundan, ... 2. İcra müdürlüğünün 2014/6136 sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın 6.891,49 TL ana para 95,16 Tl faiz olmak üzere toplam 6.986,65 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinde devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacı kaçak elektrik kullanımı sonucu düzenlenen fatura miktarına Belediye Tüketim Vergisi (...) eklenmesi gerektiğini ileri sürmektedir.
Uyuşmazlık, haksız eylem niteliğindeki kaçak elektrik kullanımına dayalı tazminat alacağına ... eklenip eklenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 34.maddesi hükmünde, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketiminin, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine (...)tabi olduğu, aynı kanunun 35.maddesinde ise, Elektrik ve Havagazı tüketenlerin, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisini ödemekle mükellef oldukları, belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalının kaçak elektrik kullandığını ileri sürmüş, kaçak elektrik bedelinin tahsili için davalı aleyhine takip başlatmış, davalının itirazı üzerine takibin durması nedeniyle itirazın iptali davasını açmış, mahkemece; bilirkişi incelemesi yaptırılmış, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davalı tarafın kullandığı kaçak elektrik bedeli vergisiz hesaplanmış, mahkemece de iş bu bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Öncelikle bilinmelidir ki, davalı tarafın davacı idare tarafından sunulan elektrik enerjisinden yararlandığı gözetildiğinde, yukarıda belirtilen kanun hükümlerine göre enerji dağıtım hizmet bedelinin ...’sinden sorumlu olacağı kuşkusuzdur.
O halde mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, önceki bilirkişiden ek rapor alınarak tarife hükümlerine göre tahakkuk eden ..."nin hesaplanması suretiyle davacının takip tarihi itibariyle tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının belirlenmesi sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-) Davacının kaçak elektrik kullanım bedeli hesabında dağıtım bedelinin de göz önünde bulundurulması gerektiği yönündeki itirazına gelince;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 21.05.2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 Karar Sayılı ilamıyla; 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesi ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verildiği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun bu maddeye dayanarak 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliği” yayımladığı, lisans sahibi şirketlerinde bu tebliğe uygun olarak tüketiciden kayıp-kaçak bedeli adı altında bedel tahsil ettikleri, ancak anılan madde ile Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisinin verilmediği, özellikle kaçak bedelinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar ücret ödendiğinin bilinmesininde hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararları ile bu bedelin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “... Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır..." şeklindeki düzenleme ve yukarıda açıklanan Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda, Dairemizce; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketleri tarafından faturalara yansıtılan dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, parekende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin, tüketicilerden tahsil edilemeyeceği kabul edilmiştir.
Ne var ki, 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu"nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş olup, eldeki davada dava konusu bedelin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedel maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"na eklenen;
Geçici madde 19; "Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." hükmünü,
Geçici madde 20; "Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır." hükmünü içermektedir.
Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda hem yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
Hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan dağıtım bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.