15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1292 Karar No: 2019/1177 Karar Tarihi: 25.02.2019
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/1292 Esas 2019/1177 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümleri, sanık müdafii tarafından vekalet ücreti talebiyle sınırlı olarak temyiz edilmiştir. Dosya incelendikten sonra, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25.12.2012 tarihli ilamı uyarınca, kanun yolu bildiriminin kanunun öngördüğü şekilde ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde yapılması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Bu nedenle, temyiz süresinin başlangıcının 22/10/2018 tarihi olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Beraat eden sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmemiş, bu nedenle hükümler bozulmuştur. Ancak, bu aykırılığın düzeltilmesi mümkün olduğundan, hükümlerin ilgili kısmına \"sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 4.360 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi\" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükümlerin düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise, 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322.
15. Ceza Dairesi 2019/1292 E. , 2019/1177 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen beraat hükümleri sanık müdafii tarafından vekalet ücreti talebiyle sınırlı olarak temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25.12.2012 tarih ve 2012/13-1300-1869 sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, sanığın yüzüne karşı verilen hükme ilişkin temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlaması için kanun yolu bildiriminin kanunun öngördüğü şekilde ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde yapılması gerektiği; somut olayda ise, sanığın yüzüne karşı verilen 22/10/2018 tarihli hükümde başvurulacak kanun yoluna ilişkin bildirimde, “tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde...” ibaresinin kullanılmış olması nedeniyle bildirimin yanıltıcı olduğu, dolayısıyla temyiz süresinin başlangıcının 22/10/2018 tarihi olarak kabulünün mümkün olamayacağı anlaşılmakla; sanık müdafinin 08/11/2018 tarihli temyiz talebinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerin ilgili kısmına "sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 4.360 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.