Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/7649 Esas 2019/18682 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7649
Karar No: 2019/18682
Karar Tarihi: 19.12.2019

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/7649 Esas 2019/18682 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Aşağıda yer alan mahkeme kararı, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkindir. Temyiz incelemesi sonucunda, hükümlerde verilen kararın kanun yoluna başvurma yolu, süre ve şekil açısından yeterli biçimde açıklanmadığı ortaya çıkmıştır. Sanıkların suçsuz olduklarına dair istikrarlı savunmaları ve yeterli kanıt olmaması nedeniyle, verilen hükümlerin yeterli olmadığına karar verilmiştir. Kararda, Anayasanın 40/2, CMK’nın 34/2 ve 232/6. maddelerine göre kanun yoluna başvuru yöntemi hususunda açık bir şekilde bilgi verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Anayasa'nın 40/2 maddesine göre herkes, hakkını aramak için yargıya başvurma hakkına sahiptir. CMK'nın 34/2 maddesi ise sanıkların savunma haklarını düzenlerken, 232/6. maddesi kanun yoluna başvuru sürecinde zaman ve şekil konularında netlik sağlar. CMK'nın 263. maddesi ise kanun yoluna başvurmak için beyanda bulunma veya dilekçe verme yollarını belirler.
13. Ceza Dairesi         2019/7649 E.  ,  2019/18682 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Anayasanın 40/2, CMK’nın 34/2 ve 232/6. maddelerine göre hüküm fıkrasında verilen karara karşı kanun yollarına başvurma olanağı bulunup bulunmadığının ve başvurma olanağı var ise süresi, mercii ve şekillerinin tereddüte yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmesi gerekirken, başka suçtan cezaevinde hükümlü bulunan sanığın yüzüne karşı verilen kararda CMK’nın 263. maddesi gereğince duruşma sonunda zabıt kâtibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yoluna başvurabileceği belirtilmeden ve ayrıca temyiz süresinin tebliğden itibaren başlayacağının hatırlatıldığı anlaşılmakla kanun yoluna başvuru yöntemi hususunda tereddüt oluştuğundan sanığın temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan inceleme;
    Sanıkların aşamalardaki istikrarlı savunmaları ile tüm dosya kapsamından yüklenen suçu işlediklerine ilişkin, hükümlülüklerine yeterli hukuka uygun, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.