14. Hukuk Dairesi 2016/2244 E. , 2018/6321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 04.12.2013 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, muris .... adına kayıtlı ... İli, .... İlçesi, .... mahallesi 2148 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulaması sonucu oluşan 2663, 2666, 2667 ve 2670 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde yeşil alan olarak ayrılan bölümlerin tapuya bu şekilde yeşil alan olarak kaydedildiğini, aradan geçen süre içerisinde murisin vefatından sonra söz konusu uygulama ile yeşil alan olarak ayrılan arsanın davalı ... Belediyesi tarafından yeşil alan vasfından çıkarıldığını ve arsa vasfında davalı ... adına tapuya tescil edildiğini, muris adına kayıtlı iken uygulama görüp uygulama neticesinde yeşil alan olarak ayrılan ve daha sonra yeşil alan vasfı kaldırılarak arsa vasfıyla 214 ada 3 parsel sayılı taşınmazda hissedar olan davalı Belediyeye ait tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 2148 parsel sayılı taşınmaz ... Belediyesi"nce 12.08.1993 tarihli Encümen Kararı ile başka bir çok parselle birlikte imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bilahare aynı bölgede belediye tarafından 13.03.1998 tarih ve 53 sayılı Encümen kararlarına istinaden yeni bir imar uygulaması yapıldığı, ... Belediyesinin kapanarak ... Belediyesine bağlanması sonucu 214 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki ... Belediyesine ait hisse 07.12.2009 tarih ve .... nolu yevmiye ile ... Belediyesi adına Tashihen Devir Şeklinde devredildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ile geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. Hemen belirtmek gerekir ki; imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince, ... Belediyesi"nce yapılan imar düzenlemesinin çekişme konusu alanla ilgili olarak halen geçerliliğini koruduğu uygulama neticesinde alınan bilirkişi raporu ve encümen kararları ile anlaşılmaktadır.
O halde, anılan imar düzenlemeleri ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez.
Ayrıca, tapu kaydına göre davalı ... dava konusu 214 ada 3 parsel sayılı taşınmazda hissedar olarak görünmektedir.
Hal böyle olunca; davacılar tarafından açılmış davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de davanın reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün gerekçesinin DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.