Zimmet - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/15210 Esas 2014/2197 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/15210
Karar No: 2014/2197
Karar Tarihi: 03.03.2014

Zimmet - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/15210 Esas 2014/2197 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Silifke Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık M.G. hakkında görevi kötüye kullanma suçundan beraat kararı verildi. Ancak, sanığın kendisini vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle vekalet ücreti takdir edilmediği için bu konuda temyiz itirazı kabul edildi ve hüküm düzeltildi. Ayrıca, sanığın zincirleme nitelikli zimmet suçu işlediği ancak sadece basit zimmetten hüküm kurulduğu için bu konuda da temyiz itirazı kabul edildi ve hüküm bozuldu. Kararda, CMK'nın 2/e, 158/1 ve 160. maddeleri, TCK'nın 43, 53/1-a, 53/5, 247/1, 248/1 ve 249. maddelerine ve avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/5. maddesine atıfta bulunuldu. Ayrıca, sanığın cezasından TCK'nın 248/1. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılması gerektiği belirtildi. Sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar TCK'nın 53/1-a maddesi kapsamında hak ve yetkisinin kullanılmamasına karar verilmesi gerektiği de belirtildi.
5. Ceza Dairesi         2012/15210 E.  ,  2014/2197 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 5 - 2012/287207
    MAHKEMESİ : Silifke Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 13/04/2011
    NUMARASI : 2009/285 Esas, 2011/122 Karar
    SUÇ : Zimmet, görevi kötüye kullanma

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Tebliğnamede adı geçen sanık A.. U.. hakkında verilen kararın temyiz kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Sanık M.. G.. hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan beraet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraet eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme nazara alınarak, kendisini vekille temsil ettiren ve beraetine karar verilen sanık lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "kendisini vekille temsil ettiren sanık için karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca takdir edilen 2.200 TL"nin Hazineden alınarak kendisine verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    Sanık M.. G.. hakkında zimmet suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Silifke PTT Müdürlüğü Atakent şubesinde dağıtıcı olarak görev yapan M.. G..’ün 03/11/2008 tarihli Tedaş detay gişe işlem listesinde, 1.188,01 TL tutarındaki elektrik faturasını 20. sırada abone B.. A..."tan tahsil edip, aynı gün yapılan en son Tedaş işlemi olarak 53. sırada iptal ettiği ve aynı şekilde 08/01/2009 tarihinde ...... sırada Flamingo .. Tatil Sitesinden tahsil ettiği 1.204,17 TL"ye ilişkin tahsilat kaydını 192. sırada iptal ettiği, böylece toplam 2.392,18 TL"yi mal edindiği anlaşılan olayda, hileli davranışlarla işlediği eylemlerinin söz konusu abonelerin borçlarını ödediklerine dair tahsilat makbuzlarını ibraz ederek şikayette bulunmalarıyla ortaya çıktığı, buna bağlı olarak zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde sadece basit zimmetten hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    CMK"nın 2/e, 158/1 ve 160. maddelerine ve Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17/06/2006 gün 2006/5-165-213 sayılı Kararına göre soruşturmanın, "kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi” ifade ettiği ve soruşturmanın Cumhuriyet Başsavcılığı veya kolluk makamlarınca suçun işlendiğinin öğrenilmesiyle başladığı, sanığın Cumhuriyet Savcılığına 05/06/2009 tarihinde yapılan suç duyurusundan önce 04/05/2009 tarihinde zimmetine geçirdiği parayı tamamen iade ettiği anlaşıldığı halde cezasından TCK"nın 248/1. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılması gerektiği nazara alınmadan fazla ceza tayini,
    TCK"nın 247/1, 249, 43 ve 248. maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle aynı Kanunun 61/5. maddesine aykırı davranılması,
    TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle zimmet suçunu işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.