Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/9943 Esas 2017/2650 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9943
Karar No: 2017/2650
Karar Tarihi: 16.05.2017

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/9943 Esas 2017/2650 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan mahkumiyet hükmü verdi. Sanık, yurttan kaçan onbeş yaşından küçük mağdureyi rızasıyla akrabalarının evine götürerek bir müddet alıkoymuştu. Ancak, mağdurenin rızasının hukuken üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakka ilişkin olmaması nedeniyle, yaşa göre rızanın hukuken geçersiz olması sebebiyle sanığın eylemi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturdu. Suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek hüküm kurulduğu için hüküm, kanuna aykırı ve bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 109/1 ve 109/3-f. maddeleri, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.

14. Ceza Dairesi 2016/9943 E. , 2017/2650 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17.02.2015 gün ve 2014/14-307 Esas, 2015/8 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, sanığın yurttan kaçan onbeş yaşından küçük mağdureyi rızasıyla akrabalarının evine götürerek bir müddet alıkoyduğu olayda, mağdurenin rızasının hukuken üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakka ilişkin olmaması nedeniyle hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilemeyeceği ve onbeş yaşından küçük mağdurenin rızasıyla gerçekleşmiş olsa bile yaşı itibariyle rızanın hukuken geçersiz olmasından dolayı sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 109/1, 109/3-f. maddelerinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, mağdure vekili ile sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.