3. Ceza Dairesi 2017/5791 E. , 2018/342 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyetlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılan sanık ... müdafiinin süre tutum ve gerekçeli temyiz dilekçeleri içeriklerinden temyiz itirazlarının "sanık " sıfatıyla müvekkili hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1)Sanık ... hakkında katılan ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin ve katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında katılanlar ...ve..."a karşı,sanık ... hakkında katılan ..."a karşı kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
a)Sanık ..."nin katılan ..."ye yönelik eylemi yönünden;
aa)5271 sayılı CMK"nin 150/3. maddesi gereğince alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada, sanığın müdafiinin bulunmaması halinde, istemi olmasa dahi müdafii görevlendirilmesi gerektiği, sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/2-b-son maddelerindeki suçun da bu kapsamda olması nedeniyle sanığa zorunlu müdafii görevlendirilerek müdafii huzurunda savunmasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden yargılama yapılarak hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
bb)Sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/2-b-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 8 yıl hapis cezası olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nin 196/2. maddesi gereği alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezasının gerektiren suçlarda sanığın savunmasının ve ek savunmasının yargılamayı yapan mahkemece bizzat alınması gerektiği gözetilmeyerek, istinabe yoluyla aldırılması sureti ile 5271 sayılı CMK"nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
cc)Katılanın meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak alınan ilk raporunda hayati tehlikesinin bulunduğunun belirtildiği, Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 13/04/2010 tarihli kesin raporda, yaralanmasının hayati tehlike geçirmesine neden olacak nitelikte olmadığının belirtilmesi karşısında, katılana ait tüm geçici ve kesin doktor raporları ile hastane tedavi belgeleri Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesine gönderilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve yaralanmalarının 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki unsurları kapsayacak ve özellikle yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığına ilişkin kesin rapor alınmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
dd)5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığına göre, TCK"nin 86/1. maddesi uyarınca temel cezanın sonuç cezaya etki edecek düzeyde asgari had aşılarak tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
ee)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)Sanık ..."nin katılan ..."a yönelik eylemi yönünden;
aa)Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e ve 87/1-a-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmasının ve ek savunmasının yargılamayı yapan mahkemece bizzat alınması gerektiği gözetilmeyerek, istinabe yoluyla aldırılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi,
bb)5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığına göre, TCK"nin 86/1. maddesi uyarınca temel cezanın sonuç cezaya etki edecek düzeyde asgari had aşılarak tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
cc)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c)Sanık ..."nin katılan ..."a yönelik eylemi yönünden;
aa) Katılanın meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak alınan ilk raporunda ve ...Devlet Hastanesi Göğüs Cerrahi uzmanı tarafından düzenlenmiş 25/01/2011 tarihli raporda hayati tehlikesinin bulunduğunun belirtildiği, Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 12/03/2015 tarihli kesin raporda, yaralanmasının hayati tehlike geçirmesine neden olacak nitelikte olmadığı belirtilmesi karşısında, katılana ait tüm geçici ve kesin doktor raporları ile hastane tedavi belgeleri Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesine gönderilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki unsurları kapsayacak, her bir yaranın ayrı ayrı niteliği ve yaşamsal tehlikeye sebebiyet verip vermediği konusunda kesin rapor alındıktan sonra suç vasfının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
bb)5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığına göre, TCK"nin 86/1. maddesi uyarınca temel cezanın sonuç cezaya etki edecek düzeyde asgari had aşılarak tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
cc)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin, sanık ..."nin, katılan ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanık ..."nin kazanılmış hakları saklı kalmak kaydı ile 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.