Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürülenen çocuk hakkında yapılan yargılama sonunda...1. Çocuk Mahkemesinin 05.05.2020 tarihli 2009/719–2010/340 sayılı kararı ile TCK"nın 179/3-2, 31/3, 62. maddeleri gereğince 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeksizin 07.06.2010 tarihinde kesinleştiği ve belirtilen tarih itibariyle üç yıllık denetim süresinin başladığından 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu, daha sonra suça sürüklenen çocuğun 29.03.2012 tarihinde 6136 sayılı Yasaya Muahlefet suçunu işlediği, ve...3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/890- 2015/559 sayılı kararıyla bu suçtan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verildiği, hükmün 04.09.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair...1. Asliye Ceza Mahkemenin 04.04.2016 tarihli ve 2016/48 esas, 2016/181 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 5237 sayılı TCK’nın 179/3-2 maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç aynı Kanunun 66/1(e)-2. maddesi gereğince 5 yıl 4 aylık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre TCK"nın 67/4. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 27.09.2007 tarihinden itibaren 5237 sayılı TCK’nın 66/1(e)-2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık zamanaşımı süresinin, zamanaşımının durduğu süreler de eklendiğinde inceleme tarihinden önce dolmuş olduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK’nın 66/1(e)-2 ve 67/4. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 21.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.