Tefecilik - dolandırıcılık - bedelsiz kalan senedi kullanmak - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/15386 Esas 2014/2190 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/15386
Karar No: 2014/2190
Karar Tarihi: 03.03.2014

Tefecilik - dolandırıcılık - bedelsiz kalan senedi kullanmak - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/15386 Esas 2014/2190 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık bir kişinin tefecilik, dolandırıcılık ve bedelsiz kalan senedi kullanmak suçlamalarıyla yargılandığı öğrenilmiştir. Mahkeme, tefecilik suçunun gerçekleştiği ve katılma kararının doğru olduğu sonucuna vararak, bu konuda temyiz talebini reddetmiştir. Ancak dolandırıcılık ve bedelsiz kalan senedi kullanmak suçlarından verilen beraat kararları, delillerin takdir edilmesi ve gerekçelerin gösterilmesiyle usul ve yasaya uygun olduğundan, katılan vekilinin bu konudaki temyiz itirazları reddedilmiştir. Tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü ise, Hazine'nin zarar göreni olduğu halde davaya katılma hakkının kısıtlanması nedeniyle kanunsuz kabul edilmiştir. Bu nedenle, hüküm CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise, CMK'nın 317. maddesi temyiz yetkisi reddi, 234/1-b maddesi dava katılma hakkı ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi kanunilik denetimi hükümlerini içermektedir.
5. Ceza Dairesi         2012/15386 E.  ,  2014/2190 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 5 - 2012/288746
    MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 09/02/2010
    NUMARASI : 2008/10 Esas, 2010/101 Karar
    SUÇ : Tefecilik, dolandırıcılık, bedelsiz kalan senedi kullanmak

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanıktan kazanç karşılığı ödünç para aldığı iddia edilen M.. B.."ın tefecilik suçunun mağduru olduğu anlaşıldığından mahkemece verilen katılma kararı doğru ve yerinde görülmekle tebliğnamedeki temyiz talebinin reddine dair düşünceye iştirak edilmemiş, Hazine vekilinin dolandırıcılık ve bedelsiz kalan senedi kullanma suçlarının doğrudan zarar göreni olmaması nedeniyle kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunmaması karşısında bu husustaki temyiz istemlerinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin tefecilik suçundan Hazine vekili, sanık müdafii ve katılan vekilinin, dolandırıcılık, bedelsiz kalan senedi kullanmak suçlarından ise katılan vekilinin temyiz istemleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Dolandırıcılık ve bedelsiz kalan senedi kullanmak suçlarından verilen beraet hükümlerinin incelenmesinde;
    Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükümleri usul ve yasaya uygun olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    Tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
    Sanık hakkında tefecilik suçundan kamu davası açıldığı, Hazinenin bu suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak 5271 sayılı CMK"nın 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, iddianamenin ve duruşma gününün tebliğ edilmemesi suretiyle aynı Yasanın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılarak davaya katılma hakkının kısıtlanması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii, katılan vekili ile Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.