Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19332
Karar No: 2018/930
Karar Tarihi: 15.02.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/19332 Esas 2018/930 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/19332 E.  ,  2018/930 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 47, 120, 121, 123 ve 105 ada 33 parsel sayılı 13.444.44, 1.625.20, 4.638.81, 14.605.00 ve 37.125,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 101 ada 47, 120 ve 121 sayılı parseller kadimden beri köy tüzel kişiliği tarafından kullanıldığından bahisle ... adına, 101 ada 123 ve 105 ada 33 parsel sayılı taşınmazlar ham toprak vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., tapu kaydı, vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 101 ada 47, 120, 121, 123 ve 105 ada 33 sayılı parseller hakkında, davacı ..., vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 101 ada 47 parsel sayılı taşınmaz hakkında, davacı ... kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanma koşulları oluşmadığı iddiasıyla 101 ada 47, 120 ve 121 sayılı parseller hakkında dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve müşterekleri, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 105 ada 33 parsel sayılı taşınmaz hakkında davaya katılmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda çekişmeli 101 ada 123 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi..."nun 02.09.2014 tarihinde sunmuş olduğu raporunda (B) harfi ile gösterilen 5.970,35 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 2.590.47 metrekare olan kısmının tespitinin iptali ile aynı ada son parsel numaraları verilmek suretiyle 1/2 payının ..., 1/2 payının ... adlarına ayrı ayrı tapuya tesciline, 105 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile 5/20 payın ..., 5/20 payın ..., 2/20 payının ..., 2/20 payının ..., 2/20 payının ..., 2/20 payının ..., 2/20 payının ... adlarına tapuya tesciline, 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ..."nun 02.09.2014 tarihinde sunmuş olduğu raporunda (D) harfi ile gösterilen 2.712,72 metrekare olan kısmına yönelik davanın reddi ile tespit gibi tapuya tesciline, (D) harfi ile gösterilen alanın dışında kalan 10.731,72 metrekare alanın tespinin iptali ile davacılar 1/2 payının ..., 1/2 payının ... adlarına aynı ada son parsel numaraları verilerek tapuya tesciline, çekişmeli 101 ada 120 ve 121 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptali ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili, birleşen dosya davacısı ... vekili ve birleşen dosya davacısı-davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre çekişmeli 101 ada 120 ve 121 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davacı-davalı ... temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 3402 sayılı Yasa"nın 1. maddesi gereğince kadastro hakimi, çekişmeli taşınmaz hakkında doğru, açık ve infazı kabil hüküm kurmak zorundadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların mera vasfında olduğu gerekçesiyle ... tarafından açılan davanın kabulüne karar verildiği ve meralar tescile tabi olmadığına göre taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar vermek gerekirken "tespit gibi tesciline" karar verilmesi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının “birleşen 2011/17 Esas sayılı dava dosyası yönünden” başlıklı bölümünün 2 ve 3 numaralı bentlerinde yer alan "... adına tapuya kayıt ve tesciline" sözlerinin ayrı ayrı hükümden çıkarılmasına, yerine "taşınmazın mera olarak sınırlandırılarak özel sicile yazılmasına" sözlerinin eklenmesine, çekişmeli 101 ada 120 ve 121 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA,
    Davacı ..."ın 101 ada 47 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı vergi kaydına dayanmış ise de taşınmazda zilyetliği bulunmadığının anlaşılmış olmasına ve zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydına değer verilemeyeceğine göre davacı ..."ın temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine,
    Davacılar ... ve ... vekilinin 101 ada 123 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne, ... temsilcisinin çekişmeli 101 ada 33, 47 ve 123 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece 101 ada 123 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümleri, 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın (D) harfi ile gösterilen alan dışında kalan bölümü ve 33 parsel sayılı taşınmazın irsen intikal ve taksim sonucu davacı ve müdahillere intikal edip kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Davacılar, dava dilekçeleri ile birden çok vergi ve tapu kayıtlarına dayanmışlar, yargılama sırasında 101 ada 47 parsel sayılı taşınmaz için zilyetliğe dayandıklarını bildirmişlerdir. Ne var ki, mahkemece davacılara hangi taşınmaz için hangi kayda dayandıkları açıklattırılmadığı gibi keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişileri taşınmazların kök ..."dan intikal olduğunu beyan ettikleri halde davacı ve müdahiller ile adı geçen miras bırakanlar arasında irs ilişkisi kurulmamış, yerel bilirkişi ve tespit bilirkişilerinin taksime dair soyut beyanları ile yetinilmiş, 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazı son 30 yıldır kullanan olmadığı beyan edildiği halde hangi gerekçe ile bir kısmının davacılar adına tesciline karar verildiği açıklanmamış, tespit bilirkişileri 105 ada 33 parsel sayılı taşınmazın 1965 ve 1973 tarihlerinden önce hayvan otlatılan boş arazi olduğunu, yerel bilirkişiler ise irsen intikalen ve taksimen davacılara kaldığını beyan ettikleri halde beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiş, taşınmazlar içinde bir kısım yerlerin mera özelliği gösterdiğine dair ziraat bilirkişi raporu olduğu gibi, komşularında da mera parseli olduğu halde usulünce mera araştırması yapılmamış, taşınmazların niteliğini ve zilyetlik durumu tespiti amacıyla hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle bahsi geçen ... ile davacı ve müdahil davacılar arasında irs ilişkinin kurulabilmesi amacıyla nüfus kayıtları getirtilmeli, varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları ile tespit tarihi olan 2008 yılından 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 stereoskopik hava fotoğrafı, Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilmeli, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin
    edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, tanıklar, üniversitelerin toprak kürsüsünde uzman 3 kişilik ziraat mühendisleri, 1 fen elemanı, 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte tanık ve mahalli bilirkişilerden komşu mera parselleri hakkında varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile mera parselleri arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz ve taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde taşınmazların sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı hususları; taşınmazların mera vasfında olmadığının tespiti halinde taşınmazların öncesinde ne olduğu, ilk olarak kim tarafından ve ne şekilde kullanılmaya başlandığı, kim veya kimler tarafından imar ve ihya edildiği, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, kullanımın kim veya kimler tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, davacı ve müdahil davacıların kök miras bırakanlarından intikal ise ne sebeple davacı ve müdahillere kaldığı hususları tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmelidir. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak, temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor düzenlettirilmeli, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazlar üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile kalan mera parseli arasında doğal ya da yapay ayrıcı unsur olup olmadığı, çekişmeli bölümlerin meradan açma olup olmadığını irdeleyen, çekişmeli taşınmazların niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen rapor hazırlattırılmalı, çekişmeli her bölümün dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yapıldığı fotoğraflar raporlara eklenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı ve müdahil taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de çekişmeli 101 ada 123 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümü hakkında herhangi bir gerekçe bildirilmeksizin ret kararı verilmesi ve bu bölüm hakkında tescil hükmü kurulmayarak sicilin açık bırakılmış olması dahi isabetsiz olup, ... ve ... vekilinin ve davacı-davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılar ... ve ..."a iadesine, 15.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi