14. Hukuk Dairesi 2018/21 E. , 2021/1994 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.07.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 13.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların kök murisi ... oğlu İbrahim ve ...oğlu Mustafa’ya ait Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesi 2000/369 Esas, 2002/595 Karar sayılı mirasçılık belgesi aldıklarını, bahsi geçen mirasçılık belgesinde mirasbırakanlardan molla ....’nin çocuksuz ölmediğini, ....’nin ....i’nin eşi olduğunu, Ayşe’nin ..... adında çocuklarının bulunduğunu, Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesi 2000/369 Esas, 2002/595 Karar sayılı mirasçılık belgesinin eksik ve hatalı düzenlendiğinden bahisle iptalini ve mirasbırakanlar ......’ya ait yeni mirasçılık belgesi düzenlenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacı vekilinin 03/10/2013 tarihli celsede verilen kesin süre uyarınca ara karar gereğini yerine getirmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." (m. 10)
Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesi gereğince; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."
Aynı Kanunun 35. maddesi gereğince; “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.” (m. 35/1)
"Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." (m. 35/2)
Tebligat Kanununun "İlanen tebligat" başlıklı 28. maddesinde ise; "Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.
Yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır.
Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.
Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malüm adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar." hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 25. maddesinde yabancı memlekette tebligat usulü düzenlenmiştir. Anılan madde hükmüne göre “Yabancı memlekette tebliğ o memleketin salahiyetli makamı vasıtasıyla yapılır. Bunun için anlaşma veya o memleket kanunları müsait ise, o yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu tebligat yapılmasını salahiyetli makamdan ister. Kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu vasıtasıyla da yapılabilir. Yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrak, tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu vekâlet vasıtasıyla Dışişleri Bakanlığına, oradan da memuriyet havzası nazarı itibare alınarak ilgili Türkiye Elçiliğine veya Konsolosluğuna gönderilir. Şu kadar ki, Dışişleri Bakanlığının aracılığına lüzum görülmeyen hallerde tebligat evrakı, ilgili Bakanlıkça doğrudan doğruya o yerdeki Türkiye Büyükelçiliğine veya Başkonsolosluğuna gönderilebilir.”
Bununla birlikte, 7201 sayılı Tebligat Kanununun "İlanen tebligat" kenar başlıklı 28. maddesinde, "Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.
Yukarıdaki maddeler mucibinde tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri de bulunmayan kimsenin adresi meçhul sayılır.
Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.
Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malüm adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar" hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı vekili, dava dilekçesinde davalı ...’in adresini ....olarak gösterdiği, davalıya dava dilekçesinde gösterilen çıkan tebligatın muhatabın yurt dışında olduğu gerekçesiyle iade edildiği, ikinci kes aynı adrese yapılan tebligatın ise gösterilen adreste ... adlı şahsın oturduğu ...’in tanınmadığı gerekçesiyle iade edildiği, davacı vekilinin 04.06.2012 tarihli beyan dilekçesinde yurt dışında olduğu bildirilen davalı ...’in tebligata yarar adresinin ilgili merciiden sorulmasını talep ettiği, mahkemece 07.11.2013 tarihli celsede ise davalı ...’in adresinin tespiti için kolluğa yazı yazılmasına karar verildiği, ayrıca ulaşılabildiği takdirde yeni adresini bildirmek üzere davacı vekiline de süre verilmesine, ve bildirildiği takdirde davalı ...’in bildirilen adresine tebligat çıkarılmasına dair karar verildiği, 09.01.2014 tarihli celsede ise davacı vekilinin davalı ...’in adresini tespit etmelerinin mümkün olmadığını beyan ettiği, kollukça Şentepe Mahallesi, Turgutreis caddesi, No:37 Polatlı adresinde yapılan araştırmada ise davalı ...’i tanıyan bilenin olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkeme ise davacı vekilinin davalı ...’in tebligata yarar adresinin bildirilmemesi neticesinde 03.10.2013 tarihinde verilen kesin süre uyarınca ara kararın yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya arasında davalı ...’e ait adres kayıt sisteminde ise davalıya ait iki adet adresinin bulunduğu, bunlardan birinin yurtdışı adresi olan .... diğerinin ise yurtiçi adresi olan Mahmutbey yolu 34 Kağıthane İstanbul adresi olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, dava dilekçesinin, adrese kayıt sistemindeki adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanununu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliği sağlanması, davalının elverişli adresinin tespit edilememesi halinde ise Tebligat Kanununun "İlanen tebligat" başlıklı 28. maddesine göre tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması gerekirken yasal olmayan gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 22.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.