13. Hukuk Dairesi 2015/41862 E. , 2017/12382 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıya ait işyerinde terzi olarak Ağustos 2000 tarihinde işe başladığını, Ağustos 2003 tarihinde sözleşmesinin haksız feshedildiğini, iş kanunundan doğan haklarının verilmediğini ileri sürerek 1.500,00 TL kıdem tazminatı, 1.000,00TL ihbar tazminatı, 125,00 TL ücret alacağı, 5.000,00 TL fazla çalışma ücreti, 750,00 TL izin ücreti olmak üzere toplam 8.375,00 TL alacağının fesih tarihinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının işçisi olduğu iddiasının gerçek dışı olduğu, sürekli olmasa da parça başı iş alarak evde dikim yaptığını, işyerinin esnaf işletmesi olduğunu davacının işçi olmadığından işçi alacaklarını talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 195,56 TL ihbar tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının temyizi yönünden; 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL"ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen 195,56 TL"lik bölüm karar tarihi itibariyle 2.080,00 TL"yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2.fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, aşağıda dökümü yazılı 3,70 TL. kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan 27,70 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.