18. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6000 Karar No: 2019/11837 Karar Tarihi: 10.09.2019
Tehdit - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/6000 Esas 2019/11837 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, cezaevinde hükümlü olduğu sırada ameliyat nedeniyle hastanede bulunduğu sırada eşiyle görüşmek istemesine izin verilmemesi üzerine jandarma görevlisi olan müştekiyi tehdit ettiği gerekçesiyle suçlu bulunmuştur. Ancak, hüküm sanığın suçunun yanılgıyla tehdit suçundan olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydındaki tehdit suçu, yürürlüğe giren bir kanun değişikliği nedeniyle uzlaştırma kapsamı içine alındığı için, tekerrür hükümlerinin ve hak yoksunluğu cezasının uygulanıp uygulanmayacağı gibi konuların yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Kararda TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğu cezasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği belirtilmektedir. Kararda ayrıca TCK'nın 50. maddesi ve CMK'nın 253. maddesi ve ek fıkrasından bahsedilmektedir.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1- Cezaevinde hükümlü olarak bulunan sanığın, ameliyat nedeniyle hastanede bulunduğu sırada eşiyle görüşmek istemesine izin vermeyen jandarma görevlisi olan müştekiyi tehdit ettiği olayda, sanığın eyleminin bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu düşünülmeden, suç vasfında yanılgıyla tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Sanığın tekerrüre esas alınan, adli sicil kaydındaki ilama konu 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre hakaret suçundan tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması, 4- Kabule göre de, sanığın tekerrüre esas alınan, adli sicil kaydındaki ilama konu 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tehdit suçundan tekerrür hükümlerinin ve TCK"nın 50. maddenin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.