23. Hukuk Dairesi 2016/6264 E. , 2017/2287 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 15.02.2016 gün ve 2014/9612 Esas, 2016/782 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında ... 3. Noterliği"nin 21.04.2006 tarih ve ... yevmiye sayılı Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından yapı ruhsatı alınması için yapılan girişimlerin ilgili belediye tarafından ruhsat işlemlerinin durdurulması sebebiyle sonuçsuz kaldığını ve 2010 yılı Nisan ayına kadar bu durumun devam ettiğini, ruhsat işlemlerinin yeniden başlamasından sonra yapılan başvuruların ise yol durumu ve yeni imar planı değişiklikleri nedeniyle sonuçsuz kaldığını, ortaya çıkan mücbir sebepler ile inşaata başlanamadığını, yaşanan bu süreç nedeniyle davalı tarafından gönderilen fesih ihbarına da itiraz edildiğini ileri sürerek, sözleşmenin davalı tarafından ifasını, sözleşmeye uyulmadığı takdirde müvekkilinin işbu inşaat için harcadığı 2.973,00 TL maddi tazminatın, sözleşmenin ifa edilmemesinden dolayı şimdilik 5.000,00 TL kazanç kaybının, 5.000,00 TL kaçırılan fırsat kaybından kaynaklanan tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, sözleşme tarihinin 21.04.2006 olmasına rağmen davacının imar durum belgesi isteme tarihinin 21.03.2007, iş takibi için vekalet verme tarihinin ise 28.03.2007 olduğunu, bu durumun davacı yüklenicinin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 1 yıl hiçbir iş yapmadığını açıkça göstermekte olduğunu, sözleşmeyi zımni olarak feshedenin davacının kendisi olduğunu, inşaatın proje çizimine yönelik mimarlara ödediğini iddia ettiği 2.000,00 TL"nin istemi üzerine kendisine ödendiğini, davacının 6 yıla yakın zaman geçmesine rağmen hiçbir ameliyede bulunmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş; karşı davasında ise, davalının sözleşmenin tanziminden sonraki bir yıl içerisinde hiçbir iş yapmadığını, sözleşmeyi zımni olarak feshettiğini ve yaptığı proje masrafını müvekkilinden aldığını, geçen süre içerisinde başka inşaatlar yaptığını, sözleşmenin üzerinden altı yıla yakın zaman geçmiş olmasına rağmen hiçbir ameliyede bulunmadığını, yapılan fesih ihbarına itirazı neticesinde bu davayı açmaya mecbur kaldıklarını ileri sürerek, ... 3. Noterliği"nin 21.04.2006 tarih ve ... yevmiye sayılı Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshini talep ve dava etmiştir.
Karşı davada davalı vekili, sözleşmeye konu binanın yapımına mücbir sebepler nedeniyle başlanamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dava yönünden; davacı yüklenicinin akdin yapılacağına olan güveni nedeni ile yapmış olduğu tespit edilen 2.300,00 TL proje bedeline yönelik tazminatın davalı arsa sahibinden tahsiline, yoksun kaldığı kazanca ilişkin talebi bakımından ise, imar planının iptali nedeni ile beklenen dönemde, boş durmadığı, başka inşaatların müteahhitliğini yaptığı, sözleşmenin imzalanmasından itibaren imarın iptal tarihine kadar 7 ayı aşkın bir süre içerisinde sözleşme kapsamında belediyeye müracaatta bulunmamakla kusurlu sayılacağı gerekçesiyle, yoksun kalınan gelir ve kaçırılan fırsat kaybına yönelik talebinin reddine, karşı dava yönünden; sözleşme imzalandıktan 7 ay 20 gün sonra gerçekleşen imar planı iptali tarihine kadar davalı yüklenicinin inşaat ruhsatı için herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, iptal tarihinden sonra ise zorunlu olarak beklemek zorunda kaldığı, bu durumda arsa sahibi davacının sözleşmenin ifasına zorlanamayacağı gerekçesiyle, karşı davanın kabulü ile ... 3. Noterliği"nin 21.04.2006 tarih ve ... yevmiye sayılı Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshine dair verilen karar, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz"in 15.02.2016 tarih, 2014/9612 Esas ve 2016/782 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Bu kez, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 7,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 21.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.