16. Hukuk Dairesi 2015/14056 E. , 2018/920 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sonucunda ... Köyü çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 222 ada 13 parsel sayılı 1.431,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada-parsel numarasıyla ve 1.392,13 metrekare yüzölçümlü olarak tescil edilmiştir. Davacılar ... mirasçılarından ... ve müşterekleri, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazın sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalıya ait 222 ada 14 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/2-a maddesinden kaynaklanan kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Davacılar ..., ..., ... ve ... murisleri ... adına kayıtlı bulunan 222 ada 13 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının uygulama kadastrosu sırasında yanlış belirlendiği iddiasıyla dava açmışlar ise de, tapu kaydı muris ... adına olup, mirasçısı ... davacı tarafta yer almamıştır. Tapu kaydı muris ... adına olmakla mirasçıları arasında elbirliği halinde mülkiyet hükümleri geçerlidir. TMK"nın 702/2. maddesi gereğince bir tasarruf işlemi niteliğinde olan eldeki davanın mirasçıların oybirliği ile açılması zorunludur. Hal böyle olunca tereke adına davacıların açtığı davaya devam edilebilmesi için mahkemece mirasçı ..."ın davaya muvafakatinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması suretiyle usuli eksikliğin giderilmesi yönünden davacı tarafa süre verilmesi, taraf koşulunun sağlanması gerekmektedir. Öte yandan Mahkemece, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, çekişmeli taşınmazlara ait arazi kadastrosu sırasında düzenlenen kadastro tutanakları, çekişmeli taşınmazları ve komşularını gösterir arazi kadastro pafta haritası, arazi kadastrosuna ait ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetveli, davalıya ait 222 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı, uygulama kadastrosu tutanağı, ada raporu, komşu parsellere ait kadastro ve uygulama kadastro tutanakları ve dayanakları, uygulama kadastrosuna ait ada raporu getirtilmemiş, yetersiz teknik bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmiş olması da isabetsizdir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle az yukarıda açıklanan eksiklikler tamamlanarak dosya keşfe hazır hale getirilmeli, bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Harita mühendisi fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili tamamlanmadan ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacılar ... ve müştereklerinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 15.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.