12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/26105 Karar No: 2012/10473
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/26105 Esas 2012/10473 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/26105 E. , 2012/10473 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Vize İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/05/2011 NUMARASI : 2009/9-2011/22
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK"nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. Mahkemece, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Takip hukukunda asıl olan, borcun ödenmesidir. İcra mahkemesi ve icra dairesi takip aşamasında alacaklı ve borçlunun karşılıklı olarak menfaaatlerini gözetmekle yükümlüdür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda "borçlunun haline münasip evi alabileceği bedel" tespit edilmediği gibi, borçlunun bulunduğu yerden başka farklı yerlerde de, daha mütevazi koşullara sahip meskeni ne miktara alabileceği de değerlendirilmemiştir. Mahkemece anılan kıstaslara da uyulmak suretiyle borçlunun haline münasip evi kaç liraya alabileceğinin, bilirkişiden ek rapor alınarak tespitinden sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.