Hukuk Genel Kurulu 2013/546 E. , 2014/182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Lüleburgaz 2.Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2012/49-2012/3
Taraflar arasındaki “Kadastro tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Lüleburgaz 2. Kadastro Mahkemesi’nce davanın görev yönünden reddine dair verilen 25.10.2010 gün, 2010/3 E. – 2010/6 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 19.03.2012 gün, 2011/2351 E. – 2012/1901 K. sayılı bozma ilamı ile;
‘‘…Kadastro sırasında dava konusu 106 ada 3 parsel sayılı 18388 m2 yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar Adil ve Nadide aynı ada 71, 72 ve 73 parsel sayılı sırasıyla 16454 m2, 65457 m2 ve 59336 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydına dayanılarak davalı Hazine adına tespit edilmiştir.
Bu dosyanın tefrik edildiği Lüleburgaz 2.Kadastro Mahkemesinin 1990/55 Esas sayılı dosyasında Hulki Sungur ve arkadaşları tarafından tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan tespite itiraz davasında davacılar A.. E.. ve arkadaşları 106 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında tespitten sonraki hakka dayalı olarak taşınmaz satış vaadi sözleşmesine, aynı ada 71, 72 ve 73 parseller hakkında ise miras yolu ile gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece davanın görev yönünden reddine, istem halinde dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı A.. E.. ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar 106 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespitten sonra 5.9.1989 tarihli taşınmaz satış vadi sözleşmesi ile miras bırakanları Mehmet Erdal tarafından satın alındığını ileri sürdüğüne göre talepleri yenilik doğurucu olup Kadastro Mahkemesinin görevine girmemektedir. Bu nedenle ve hüküm yerinde gösterilen diğer gerekçelere göre davacı tarafın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-Davacı tarafın aynı ada 71,72 ve 73 parsel sayılı taşınmazlar hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacılar açıkça 106 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında tespitten sonraki hakka dayanarak davaya katılmışlar ancak, aynı ada 71,72 ve 73 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmışlardır.
Hal böyle olunca; iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi için tarafların delilleri toplandıktan sonra taşınmazlar başında keşif yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu olgu gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir...”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kadastro tespitinin iptali istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; kadastro sırasında vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar Adil ve Nadide , adına tespiti yapılan 106 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında tespitten sonraki satış vaadi sözleşmesine, tapu kaydına dayanılarak davalı Hazine adına tespit edilen 106 ada 71, 72 ve 73 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ise miras yolu ile gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tespite itiraz etmiştir.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın görev yönünden reddine, istem halinde dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; davacı A.. E.. ve arkadaşlarının temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davacılar A.. E.., A.. E.. ve K.. E.. ile davalı E.. P.. tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacıların 71,72 ve 73 parsellerle ilgili iddialarının kadastro tespit tutanaklarının tanzimi tarihinden önceki olgulara mı, yoksa sonraki olgulara mı dayandırıldığı, burada varılacak sonuca göre de uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde mi yoksa Kadastro Mahkemesinde mi görüleceği noktasında toplanmaktadır.
Yapılan görüşmeler sonucunda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, özellikle uyuşmazlığa konu 106 ada 71,72 ve 73 parsellere ilişkin kadastro tespit tutanaklarının 1974 tarihinde tanzim edildiği, davacıların gerek müdahale dilekçelerinde gerekse yargılama aşamasında verdikleri dilekçe ile duruşmalardaki beyanlarından, 71, 72 ve 73 parsellerde 30 yıldan beri zilliyetliklerinin olduğunu bildirdikleri, bu durumda zilliyetliklerinin başlama tarihinin kadastrodan sonraki 1978 tarihine tekabül ettiği, Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’ndan gelen yazının da bu olguyu desteklediği, dosya içeriğinden davacı iddiasının kadastro öncesine ilişkin olduğu sonucuna varılamadığı, kadastro tespit tutanağının tanzimi tarihinden sonraki olaylara ve haklara ilişkin iddiaların genel yetkili mahkemelerde değerlendirilmesi gerektiğinden Yerel Mahkemenin direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu Hukuk Genel Kurulu’nca benimsenmiştir.
Diğer taraftan, hükmü temyiz eden davalı E.. P.., 3 nolu parsel yönünden davalı olup bu parselle ilgili dava tefrik edilmiştir. E.. P..’nın uyuşmazlığa konu 71, 72 ve 73 parseller yönünden davalı sıfatı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca, Hukuk Genel Kurulu"nca usul ve yasaya uygun olduğu benimsenen direnme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı E.. P..’nın TEMYİZ DİLEKÇESİNİN REDDİNE, Davacılar A.. E.., A.. E.. ve K.. E..’ın temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, eksik kalan 0.90 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.