Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 
Bonolara dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, tebliğ işleminden 18.05.2011 tarihinde baberdar olduğunu, bu tarihin tebliğ tarihi olarak kabulü ile imzaya itirazının incelenmesini istemiş, mahkemece tebligata yönelik şikayet incelenmeden, itirazın süreden reddine karar verilmiştir.
Borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı incelendiğinde, 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre yapıldığı belirtilmiş ise de tebliğ işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olan Tebligat Tüzüğü"nün 28. maddesine aykırı olarak muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılıp, bu durumun tebligat parçasında gösterilmediği, tebligatın doğrudan doğruya muhtara bırakıldığı görülmekle, yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. Bu nedenle borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, 20.05.2011 tarihli itirazın muttali olunan tarihe göre süresinde olduğu kabul edilerek esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.