9. Ceza Dairesi 2013/9875 E. , 2013/12847 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, patlayıcı madde bulundurma
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında:
a- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK"nın 62, 53/1, 58/9, 63, CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
b- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 62, 53/1, 58/9, 63, CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
c- 2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi yollaması ile TCK"nın 265/1-3, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5, CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
d- TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollaması ile 314/2, 220/6-son, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Sanıklar ..., ..., ... hakkında:
a- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 62, 53/1, 58/9, 63, CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
b- TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollaması ile 314/2, 220/6-son, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- Sanık ... hakkında:
a- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK"nın 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
c- 2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi yollaması ile TCK"nın 265/1-3, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
d- 3713 sayılı Kanunun 7/2, 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
e- TCK"nın 174/1-2, 52/2-4, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
f- 07.04.2011, 18.01.2011, 05.10.2011 tarihli silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi uyarınca kamu davasının ertelenmesine
g- TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollaması ile 314/2, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
4- Sanık ... hakkında:
a- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK"nın 53/1, 58/9, 63, CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
b- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 53/1, 58/9, 63, CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
c- 2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi yollaması ile TCK"nın 265/1-3, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5, CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
d- 3713 sayılı Kanunun 7/2, 53/1, 58/9, 63, CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
e- TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollaması ile 314/2, 220/6-son, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında patlayıcı madde bulundurmak suçundan verilen beraat kararının temyiz edilmediği belirlenerek yapılan incelemede;
1- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar 5271 sayılı CMK"nın 231/12 ve 253. maddeleri uyarınca itiraza tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararlar ise anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde olup CMK"nın 223/1. maddesinde sayılan hüküm niteliğindeki kararlardan olmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin itiraz merciince yerine getirilmesine,
2- Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, patlayıcı madde bulundurma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ..."ın örgüt adına işlediği patlayıcı madde bulundurma, sanıklar ..., ... ve ..."ın örgüt adına işlediği görevi yaptırmamak için direnme ve 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesine aykırılık, tüm sanıkların örgüt adına işlemiş olduğu 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesine aykırılık suçlarının hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı kabul edilerek yapılan incelemede;
Kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde işlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında; 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun, aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği belirlenmekle;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında örgüt adına suç işleme suçunda öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince arttırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarınun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
4- Sanık ... hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Kanun koyucunun “sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ifadesiyle, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin uygulanma kapsamı bakımından; düşünce ve kanaatın içeriğinden çok açıklama yöntemini dikkate aldığı, cezanın tür ve miktarı itibariyle bir sınırlama yanında suçların tek tek sayılması yerine, düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri bağlamında işlenebilecek suçların işlenme biçimleri itibariyle bir düzenleme yapmayı amaçladığı anlaşılmaktadır.
Kanun koyucunun yukarıdaki amacı gerçekleştirmeye çalışırken daha genel ve imkanlara işaret eden ifade biçimleri yerine “yöntem” ifadesini tercih etmesi üzerinde durulmalıdır.
Bir amaca ulaşmak için izlenen yol, usul ve metot gibi anlamlara gelen “yöntem” ifadesi, Kanunun geçici 1. maddesi çerçevesinde ele alındığında, korunmak istenenin; her türlü düşünce ve kanaat açıklama biçimi olmadığı, aksine; bir eylemin bu kapsamda kalabilmesi için meşru olan ve düşünce ve kanaat açıklaması bağlamında mutad olan bir yöntemle işlenmiş olması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Buradan hareketle, eylemin işleniş yönteminin bizzat ayrı bir suç oluşturduğu veya düşünce ve kanaati açıklamak bakımından mutad kabul edilemeyecek olması halinde geçici 1. madde hükmü uygulanamayacaktır.
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde ifadesini bulan ve başkaca yazım biçimleri arasından tercih edilen “düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ibaresi bu ilkeler ve Kanunun genel gerekçesi çerçevesinde değerlendirilmiş, örgütlenme özgürlüğü bağlamında ele alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma özgürlüğünün kollektif niteliği, ifade özgürlüğü ile yakın ilişkisi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince değerlendiriliş biçimi (29.06.2006 tarihli Öllinger-Avusturya, 26.07.2007 tarihli Barankevich-Rusya kararları gibi) nazara alınmıştır. Buna göre,
sanık ..."ın 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine uygun olduğu kabul edilen eylemlerinin mutad ve meşru bir “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olduğu kabul edildiğinden, sanığa yüklenen suçların tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezaların sürelerine göre, hüküm tarihinde yürürlükte olan 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanık hakkında açılan davalara ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.