Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14887
Karar No: 2017/12352
Karar Tarihi: 12.12.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/14887 Esas 2017/12352 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/14887 E.  ,  2017/12352 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı ve davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ve avukat ... ile davalı vekili avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davaya konu ... İlçesi ... Mahallesi, ... ada 148 nolu parsel üzerinde bulunan 1.Kat 3 nolu daireyi 06/02/1992 tarihinde davalıdan satın aldığını, taşınmaz kendi kullanımındayken toprak sahipleri tarafından müteahhit ve aleyhine ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/358 esas sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açıldığını, mahkemece yapılan yargılama sonucunda adına olan tapu kaydının iptaline karar verildiğini, söz konusu kararın 22/05/2014 tarihinde Yargıtay kararı ile kesinleştiğini, kesinleşen karara istinaden taşınmazın tapu kaydının iptali ile dava dışı 3.kişi adına tescil edildiğini ileri sürerek, zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince gerçek ve güncel zararın tepiti ile tam zapt halinin gerçekleştiği 22.05.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 50.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptal edilmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, tapu iptal ve tescil davasının kendisine ihbar edilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiş, mahkeme aksi kanaatte ise taşınmazın 1992 yılından itibaren davacı tarafın tasarrufunda bulunduğu dikkate alınarak zapt tarihine kadar elde edilen veya elde edilmesi ihmal edilen semerelerin taşınmaz bedelinden mahsup edilerek karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın ıslah talebi kapsamında davasının kısmen kabulüne, 486.869-TL"nin zapt tarihi olan 25/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ıslah talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarça temyiz edilmiştir.
    1-Davacı eldeki dava ile; satın aldığı taşınmazın mahkeme kararıyla tapu kaydının iptali nedeniyle zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince uğradığı zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, tapu iptal ve tescil davasının kendisine ihbar edilmediğini savunarak öncelikle davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın davalı tarafından davacıya satıldıktan sonra davacı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davası nedeniyle tapusunun iptal edildiği, bu bağlamda davalı satıcının BK 192 (TBK 217/1) md gereğince sorumluluğunun söz konusu olduğu, taşınmazın tapusunun iptaline yönelik kararın kesinleştiği tarih itibariyle rayiç bedelin 750.000,00 TL olduğu, taşınmazın davacı tarafın tasarrufunda bulunduğu dönem itibariyle getirebileceği kira getirisinin semenden mahsup edilmek suretiyle sonuçta 486.869-TL"nin zapt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davacının 06.02.1992 tarihinde davalıdan davaya konu bağımsız bölümü satın aldığı, toprak sahipleri tarafından müteahhit ve işbu davanın davacısına karşı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada mahkemece, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile 75 pafta, ... ada, 148 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle 22.05.2014 tarihinde kesinleştiği ve böylece satım sözleşmesinin yapıldığı anda mevcut olan, tarafların bilmediği ayni bir hakka dayananarak mahkeme kararı ile taşınmazın üçüncü kişinin mülkiyetine geçmesi nedeniyle davacının zarara uğradığı ve bu zararın davalı satıcı tarafından zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince karşılanması gerektiği anlaşılmıştır. Somut olayda mahkemece aldırılan 02.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın rayiç değeri 700.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. İtiraz üzerine alınan 24.07.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ise taşınmazın değeri 750.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Tarafların itirazı üzerine bu kez bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu ek raporunda taşınmazın değerinin 750.000,00 TL ve TÜİK toptan eşya fiyatlarındaki ortalama artış dikkate alınarak taşınmazın 06.02.1992 – 25.08.2014 tarihlerinde hesaplanan ecri misil bedelinin ise 263.131 TL olduğunu bildirmiştir. İlk bilirkişi raporunda arsa yapı değeri için 4.000 TL./m2; yapı değeri için ise bina, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı yaklaşık maliyetleri taplosundaki yer alan gruplardan III. Sınıf B grubunda yer alıp 2014 yılı için 650,00 TL/m2 ve dava tarihi itibariyle yıpranma payının %20 nispetinde olduğu bildirilmiş, itiraz üzerine ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise taşınmazın zapt tarihi olan 22.05.2014 tarihi itibariyle rayiç bedeli, davaya konu taşınmazın emsallere göre mukayesesi eksik ve üstün yönleri binanın yaşı göz önüne alınarak ve piyasa araştırması yapılarak arsanın değeri 4.500,00 TL/m2 olarak takdir edilmiş, binanın bedeli hesaplanırken, binada kullanılan malzemenin ve işçiliğin kalitesi, B.A.K olarak yapılması, binanın yaşı ve mevcut durumu, piyasa şartları dikkate alınarak m2 si 400 TL/m2 olarak takdir edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporları arasında açık çelişki bulunmakta olup çelişkiler giderilmeden ve tarafların raporlara karşı itirazları karşılanmadan karar verilmiştir. Ayrıca ecrimisil bedeli yönünden yapılan hesaplama da denetime elverişli değildir. Hal böyleyken, mahkemece yapılacak iş, öncelikle bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderici, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bilirkişilerden, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile dava konusu taşınmazın 06/02/1992 tarihinde mevcut haliyle serbest koşullarda getirebileceği kira parası emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, rayice göre belirlenmeli sonraki dönemler için ise (22.05.2014 tarihine kadar) ilk dönem için belirlenen miktara TEFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak koşuluyla ecrimisil bedeli belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya, 33.258,00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi