Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/223
Karar No: 2018/6289
Karar Tarihi: 03.10.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/223 Esas 2018/6289 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/223 E.  ,  2018/6289 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.06.2014 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 21.02.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı tarafından talep edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalılardan ... ve ... maliki bulundukları ... İli, ... İlçesi, ... mevkii 14 pafta, 787 parselde olan 4038 ada 5 parsel, 4048 ada 1 parsel, 4051 ada 1 parsel, 4052 ada 1 parsel, 4053 ada 1 parsel, 4054 ada 1 parsel, 4055 ada 1l parsel, 4056 ada 1 parsel, 4057 ada 1 parsel, 4058 ada 2 parsel, 4059 ada 1 parsel, 4060 ada 1 parsel, 4061 ada 1 parsel, 4062 ada 1 parsel, 4062 ada 2 parsel, 4063 ada 1 parsel, 4064 ada 1 parsel, 4065 ada 2 parsel, 4070 ada 2 parsel, 4071 ada 1 parsel, 4072 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını 05/03/2003 tarih ve 06587 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...‘a sattıklarını,kendisinin de ...’tan 11/03/2003 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, ve bedelini ödeyip arsayı teslim aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
    Bir kısım davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 21.2 2017 tarihli 2014/381 E. 2017/65 Karar sayılı kararı ile; keşif gideri verilen kesin süre içinde yatırılmadığından davanın HMK"nin 114. ve 115. maddeleri gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Hükmün istinaf incelemesi davacı tarafından istenmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; mahkemece delil avansı ile ilgili yapılan uyarının yerinde ve usule uygun olduğunu, davanın niteliği gereği gerek harç, gerek hükme esas olacak değerin belirlenmesi, gerekse satış vaadine konu taşınmazların kayda uygunluğunun denetlenmesi açısından keşif zorunlu olduğunu, keşif avansı yatırılmadığına göre mahkemece eldeki delillere göre değerlendirme yapılması mevcut delil durumuna göre karar verilmesi gerektiğinden ve bu eksiklik kararın kaldırılmasını gerektirmediğinden dosya içindeki delillerle ispat yükü kendisinde bulunan davacının davasını kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın ispatlanamadığından reddine şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Dava, usulüne uygun düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bu tür davalarda kamu düzeninden olan görev ve harca esas alınacak değerin belirlenmesi ve satışı vaad edilen taşınmazlar ile iptali istenen tapuda kayıtlı taşınmazların aynı taşınmaz olup olmadığı mahallinde yapılacak uygulama ile tespit edilir. Bu nedenle mahallinde keşif yapılması gerektiği hususunda teddüt yoktur. Somut olayda sorun keşif giderlerini yatırması için davacıya verilen sürenin usulüne uygun olup olmadığı husunda toplanmaktadır.
    6100 sayılı HMK’nin 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hakim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
    Aynı yasanın 94. maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
    Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
    1)Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
    2)Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
    3)Yapılacak iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
    4)Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
    Somut olayda; mahkemece iki kez keşif kararı verilmiş ve ikinci kararda sürenin kesin olduğu davacı asile ihtar edilmiştir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca; keşif için kesin süre verildiğinde de ara kararında yapılması gereken işlerin neler olduğunun tam bir açıklıkla belirtilmesi, sürenin yeterli ve elverişli olması, keşif giderlerinin (Hakim ve mahkeme personelinin yol tazminatını, taşıt giderlerini, tanık ve bilirkişi ücretlerini ve bunlara çıkarılacak davetiye giderlerini kapsayacak biçimde) ayrıntılı olarak saptanması, kesin sürenin sonuçlarının açıklanması gerekli iken bu yönler gözetilmeden usulüne uygun olarak verilmeyen kesin süreye ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle davanın reddi doğru görülmemiştir.
    Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 21.09.2017 tarih 1041-979 sayılı Kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcını yatırana iadesine, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi