12. Ceza Dairesi 2018/2442 E. , 2020/5390 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/2, 62, 50/4-1a, 52/2-4, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde saat 18.30 sıralarında, alacakaranlıkta, ölen ... idaresindeki otomobil ile yerleşim yeri dışında, bölünmüş,iki şeritli, asfalt yolda seyir halindeyken ön ilerisinde sanık ..." ın yönetimindeki tepe lambası yanan traktöre takılı bulunan ve arka kısmında reflektör, sinyal ve fren uyarı ikaz ışıkları olmayan römorku son anda fark ederek sollamak için direksiyonu sola kırdığı esnada otomobilin sağ ön kısmı ile traktörün sol arka kısmına çarpıp takla atarak sürüklendiği çarpma noktasından 114,3 metre ilerisinde durabildiği, otomobil sürücüsü ile aracındaki yolculardan iki kişi olmak üzere üç kişinin öldüğü, bir kişinin ise orta 3 kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, yaralının ve ölenlerin yakınlarının sanıktan şikayetçi olmadığı; kaza tespit tutanağı, mahkeme keşif trafik bilirkişi raporu ve İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi heyet raporu ile sanığın tali kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğinin tespit edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (b) bendinde yer alan ""suçun işlenmesinde kullanılan araçlar" ve (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanığa verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan, hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan ""suçun işlenmesinde kullanılan araçlar" ve "sanığın güttüğü amaç ve saik" ibarelerinin hükümden çıkartılması ve 4. ve 5. paragrafının hükümden çıkarılarak yerine “sanığın kişilik ve sosyal özellikleri nazara alınarak, sanığa verilen hapis cezasının TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, sanığa verilen adli para cezasının TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 1520 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 30.400 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi ile suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 21.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.