13. Hukuk Dairesi 2015/24973 E. , 2017/12346 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, emlakçılık yapan davalılardan ... ile, emlak satış sözleşmesi imzaladıklarını, satış bedelinin 135.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, davacının kapora olarak 1.500,00 TL nakit ve 10.000,00 TL bedelli senet düzenleyip verdiğini, ayrıca davalıların satış gününe kadar evin geçmiş vergi borçlarının olduğunu beyan etmeleri üzerine toplamda 36.000,00 TL ödeme yaptığını, satış günü davalıların satıcı taşınmaz malikine satış bedeli olarak 100.000,00 TL ödediklerini öğrendiğini, davalılar hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine davalıların 2.700,00 TL bedelinde “satış komisyonu” adı altında fatura gönderdiklerini ileri sürerek, hileli yollardan kendisinden fazladan alınan 34.000,00 TL"nin davalılardan tahsili ile 10.000,00 TL"lik senedin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda; mahkemece kararın gerekçe kısmında “...davalılar, daireyi 135.000,00 TL bedelle sattıkları halde malik satıcı ..."ndan hakikati gizleyip evi 100.000,00 TL ye sattıklarını söyledikleri, satıcının iradesi dışında satıcı adına tahsil ettikleri 35.000,00 TL satış bedelini gizlemiş oldukları, ancak davacı ile yaptıkları satış bedeli sözleşmesi geçerli olduğundan davacı da kararlaştırılan bedeli ödediğinden, satıcıya ödenen 100.000,00 TL den fazlasını geri isteyemeyeceği, davacının 135.000,00 TL satış bedelinin 35.000,00 TL sini davalılara ödediği konusunda çekişme bulunmadığı, davalılar tellal olmalarına rağmen satıcı ile yaptıkları sözleşmeyi gizleyip davacıdan haksız kazanç elde ettikleri anlaşılmış ve dava reddedilmiştir.” şeklinde hüküm kurulurken, hüküm fıkrasında davanın kısmen kabulüne şeklinde karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya, 178,00 TL harcın davalılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.