4. Hukuk Dairesi 2015/13019 E. , 2017/6062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Bankası A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 22/01/2014 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; karar, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalıların murisi ... ile dava dışı ..."ın murisi ..."in davacı bankada muhtelif hesapları bulunduğunu, ..."in vefati üzerine mirasçılarının banka hesaplarında işlem yapabilmek için davalıların murisi ..."i vekil tayin ettiklerini, ..."in vekaletnameye istinaden 05/04/2012 tarihinde murisleri ..."in hesabında bulunan parayı çektiğini, ancak dava dışı ..."ın müteveffa ..."i azlettiğine dair vekaletnameyi bankaya ibraz ettiğini, davacı bankanın yetkisiz temsilciye ödeme yaptığını tespit etmesi üzerine dava dışı ..."a murisi ..."den intikal eden hisse kadar 08/01/2014 tarihinde ödeme yapıldığını, bu şekilde davacı bankanın mükerrer ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek dava dışı ..."e ödenen miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteveffa ..."in mirasçısı olan davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiş, temyiz aşamasında hukuki dinlenilme haklarının kısıtlandığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesi (1086 sayılı HUMK 73. maddesi) “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” hükmünü düzenlemektedir. Aynı Kanunun 118-186. maddeleri arasında düzenlenen yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşturulmuştur. Bunlar davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona erdirilmesi, sözlü yargılama ile hüküm aşamalarıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 184 ve 186 maddelerinde tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılamaya yönelik olarak; hakimin, tarafların iddia ve savunmalarıyla
toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz vereceği, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği, tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği, taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilerek, taraflara son sözlerinin sorulmasından sonra hüküm verileceğine dair düzenleme getirilmiştir.
Dosya kapsamından; yargılamanın son oturumu olan 11/12/2014 tarihli duruşmada davalı tarafın duruşmalara gelmediği ve HMK 150/2 maddesine göre yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edileceği ve dava, hüküm için yeterince aydınlandığı gerekçesi ile tahkikata son verilmiş ve davalıların hazır bulunmadıkları bu celsede karar verilmiştir.
Yukarıda açıkladığı üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu 184 ve 186"ıncı maddelerinin açık ve emredici hükümlerine rağmen davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkını sınırlar mahiyette, tahkikatın tümü hakkında açıklama yapma hakkı tanınmaksızın karar verilmesi doğru bulunmamış, HMK"nın 184 ve 186"ıncı maddelerinde düzenlenen yargılama usul kuralları uygulanarak bir hüküm verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.