21. Hukuk Dairesi 2016/6526 E. , 2017/8455 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün feri müdahil Kurum ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı Belediye"de 10.04.1993 – 10.08.2001 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının davalı ... Belediye Başkanlığı bünyesinde 10.04.1993 – 30.04.1993 tarihleri arasında 21 gün, 01.05.1993 – 28.02.1994 tarihleri arasında 304 gün, 01.03.1994 – 15.03.1994 tarihleri arasında 15 gün süre ile hizmet aktine tabi olarak asgari ücret ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı Belediye tarafından 10.04.1993 ve 10.08.2001 tarihli işe giriş bildirgeleri düzenlendiği, davacının sicil kartında da ilk işe giriş tarihin 10.04.1993 olduğu, davacının davalı Belediye"de geçen 10.08.2001 – 30.11.2001, 03.06.2002 – 20.11.2002, 20.05.2004 – 30.10.2004, 15.06.2005 – 31.10.2006 ve 25.06.2007 – 2014/2. ay arasındaki çalışmalarının davalı Kurum"a bildirildiği, 1993/7. ay ile 1994/3. ay arasındaki imzalı ücret bordrolarının mevcut olduğu ve bu bordroların bir kısmında 30 günden az çalışma bildirildiği, 2014 yılında Tufanbeyli Belediyesi Adana Büyükşehir Belediyesine devredilirken devredilen personel listesinde davacının da adının bulunduğu ve bu belgede davacının fiili çalışma süresinin 21 yıl olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Öte yandan; davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşudur. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Kuruma hizmet bildirilmeyen dönemlerdeki ücret belgeleri ve bu dönemde davacıya ücret ödenip ödenmediği, ödeme yapılmışsa kim tarafından ödendiğinin araştırılması gerekir.
Somut olayda; imzalı ücret bordrolarındaki otuz günün altındaki çalışmalar dikkate alınmadan, ayrıca her ne kadar davacının 10.04.1993 tarihinde bir gün süre ile çalıştığı sabit ise de söz konusu tarih ile 1993/7. aya kadar ve 1993/11-12. aylara ait ücret bordrosu bulunmadığı halde bu dönemlerdeki çalışma tereddüte mahal bırakmayacak derecede ortaya konulmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; talep edilen döneme ilişkin davalı Belediye"nin dönem bordrolarını dosya arasına almak ve re"sen seçilecek bordro tanıklarını dinlemek, davalı Belediye"den davacıya ücret ödenip ödenmediğini sormak ve ihtilaflı döneme ait ücret bordroları ile puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, davacının işyeri özlük dosyasının eksiksiz ve onaylı bir örneğini Belediye"den istemek, davalı Belediye"de talep edilen dönemde çalışmış şef, amir, müdür, muhasebe çalışanı gibi yetkili kişilerini dinlemek, davacının ihtilaflı dönemde ücretini ne şekilde aldığını araştırmak, bu konuda davacının beyanını almak, ücretini nasıl aldığını, kim tarafından nasıl ödendiğini sormak, açıklamasını istemek, bu dönemde çalıştığına ve ücret aldığına ilişkin belgeleri getirtmek, davacının resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak, haklı ve izah edilebilir bir nedene dayanıyor ise bu takdirde tanık sözlerine itibar etmek, kamu kurumu olan davalı işyerinde ücret alma iddiasının yazılı belgelerle ispat edilebiliceği göz önünde bulundurularak varılacak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde Kurum vekilinin ve davalı Belediye"nin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı
..."na iadesine, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.