Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/159
Karar No: 2017/3828
Karar Tarihi: 14.06.2017

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/159 Esas 2017/3828 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2017/159 E.  ,  2017/3828 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm-Karar : Mahkûmiyet:


    Temyiz incelemesi, sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerinin süresindeki istekleri nedeniyle, sanıklar ..., ... ve ... haklarında duruşmalı olarak, sanık ... müdafiinin 20.01.2016 tarihinde süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme isteminin reddi ile diğer tüm sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılmıştır.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1)Sanık ...’ın temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık ... 22.12.2015 tarihinde, sanık müdafii 25.12.2015 tarihinde hükmü temyiz etmiş iseler de, sanık ...’in Ceza ve İnfaz Kurumu aracılığıyla gönderdiği 19.08.2016 ve 12.10.2016 tarihli dilekçelerindeki "cezamın onanmasını istiyorum" şeklindeki beyanının temyizden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından , sanık ... hakkındaki hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
    2)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... haklarındaki mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Gerekçeli karar başlığına; suç tarihlerinin, "sanıklar ... ve ... yönünden; 09.04.2015, sanık ... yönünden; 13.04.2015, sanık ... yönünden; 19.04.2015 - 30.04.2015, sanık ... yönünden; 19.04.2015, sanık ... yönünden; 25.04.2015, sanık ... yönünden; 10.05.2015 - 15.05.2015 - 25.05.2015,sanıklar ... ve ... yönünden;25.05.2015, sanık ... yönünden; 15.05.2015, sanık ... yönünden; 28.05.2015” olarak yazılması yerine “sanık ayrımı yapılmaksızın tüm suç tarihlerinin “10.03.2015- 30.05.2015” olarak yazılması,
    2-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/b maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... ile sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları ile sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan, sanık ... yönünden re’sen de temyize tabi olan hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
    1-Gerekçeli karar başlığındaki suç tarihi olarak yazılan “10.03.2015 - 30.05.2015” ibaresinin çıkarılarak yerine, "sanıklar ... ve ... yönünden; 09.04.2015, sanık ... yönünden; 13.04.2015, sanık ... yönünden; 19.04.2015- 30.04.2015, sanık ... yönünden;19.04.2015, sanık ... yönünden; 25.04.2015,sanık ... yönünden; 10.05.2015 - 15.05.2015 - 25.05.2015, sanıklar ... ve ... yönünden; 25.05.2015,sanık ... yönünden; 15.05.2015,sanık ... yönünden; 28.05.2015” olarak yazılmasına,
    2-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerlerine "Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibarelerinin yazılması suretiyle hükümlerin
    DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan cezaların süresi ile tutuklulukta geçen sürelere göre sanıklar ...,...,... ve ... haklarındaki salıverme istemlerinin reddine,
    3)Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/b maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
    2-Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan hükümlülüğün “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olduğu, 6545 sayılı Kanunla getirilen TCK"nın 191.maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, sözkonusu hükmün tekerrüre esas alınamayacağının, sanığın adli sicil kaydında yer alan Kayseri 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/489 esas ve 2015/202 karar sayılı ilamı ile verilen ve 27.03.2015 tarihinde kesinleşen 4 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı ile duruşmadaki sözlü savunması bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
    1- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
    2-Hüküm fıkrasında sanık hakkında TCK’nın 58.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “sanığın adli sicil kaydında yer alan Kayseri 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/489 esas ve 2015/202 karar sayılı ilamı ile verilen ve 27.03.2015 tarihinde kesinleşen 4 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınarak TCK’nın 58/6.maddesi uyarınca hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
    Suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan cezanın süresi ile tutuklulukta geçen süreye göre sanık hakkındaki salıverilme isteminin reddine,
    4)Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Tanık ... ....’nın sanık ...’ü telefonla arayarak uyuşturucu madde istediği,sanığın da sanık ...’nun telefon numarasını ...’e verdiği, ....’in, sanık ...’u arayarak uyuşturucu madde satın aldığı olayda, sanığın, hakkında ...’in beyanından başka delil bulunmadığı aşamada, ... ...’ya uyuşturucu madde satıcısı olduğunu bildiği sanık ...’un telefon numarasını verdiğini kabul ederek kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığından, hakkında etkin pişmanlık hükümlerini düzenleyen TCK’nın 192/3.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/b maddesinin uygulanmaması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA;
    14.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    TEFHİM TUTANAĞI: 14.06.2017 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı..."un katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat...., sanık ... müdafii Av. ...."ın yokluklarında ve sanık ... müdafii Avukat ....ın yüzüne karşı 15.06.2017 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi