21. Hukuk Dairesi 2017/1659 E. , 2017/8440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yaşlılık aylığının iptaline ilişkin kurum işleminin iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının oda kaydındaki usulsüzlük gerekçesi ile yaşlılık aylığını iptal eden davalı Kurum işleminin iptali ile davacının davalı Kuruma yersiz ödenen yaşlılık aylıklarından dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 06.08.1997 tarihli giriş bildirgesi ile oda kaydına istinaden 22.03.1985 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, ... Lokantacılar Kebapçılar ve Tatlıcılar Esnaf Odasındaki kaydının, davalı Kurum tarafından oda üye kayıt defteri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, defterin usulüne uygun tutulmaması sebebi ile geçersiz olduğuna karar verildiği, 17.12.1997 tarihli tahsis talebi üzerine 01.01.1998 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının oda kaydının usulsüz olduğunun tespit edilmesinden sonra 01.01.1998-02.06.2005 tarihleri arasında davacıya ödenen aylıkların yersiz ödendiğinden iadesinin istendiği anlaşılmaktadır.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde ile “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır.” hükmü getirilmiştir.
Somut olayda, yargılama sırasında yürürlüğe giren lehe düzenleme olan 5510 sayılı Yasa"nın geçici 54.maddesi’nin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Geçici 54.madde değerlendirilmeden karar verilmiş olması hatalıdır. Bunun yanı sıra oda kaydının sonradan geçmişe dönük olarak silinmesinin oluşan hakkı ortadan kaldırmayacağı da göz önünde bulundurulmalıdır.
Yapılacak iş, davacıya oda kaydının iptalinin 5510 sayılı Yasa"nın geçici 54.maddesi kapsamında değerlendirilmesi konusunda davalı Kuruma müracaatı için süre vermek, davalı Kurumdan davacının sigortalılık süresinin geçici 54.madde kapsamında geçerli kabul edilip edilmediğini sormak, davacının Bağ-Kur sigortalılık süresinin 22.03.1985 tarihinden itibaren tahsis talep tarihine kadar geçerli kabul edilmesi durumunda yaşlılık aylığının da bağlandığı tarihten itibaren geçerli hale geleceğini göz önünde bulundurarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.