Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-TCK’nın 116/2. maddesi gereğince işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşması için eylemin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi gerekmekte olup, sanığın, katılana ait suç tarih ve saatinde açık olan ve dolayısıyla girilmesi mutat yerlerden olan zirai ilaç bayiine girmesi şeklindeki eyleminde işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun maddi unsurunun oluşmadığı gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Yaralamaya teşebbüs suçundan kurulan hükümde, temel ceza belirlenirken adli para cezası seçildiğinden söz edilmesine rağmen 4 ay hapis cezası verilerek hüküm fıkrasında karışıklığa yol açılması, 3-Tüm suçlar yönünden, sanığın savunmasında, katılanın ablasını darp ettiğini, ""ablanı mezara götüreceğim, size soracağım"" şeklindeki sözlerle kendilerini tehdit ettiğini, ailesinin iffetsiz yaşam sürdüklerini belirterek etrafta dedikodu yaptığını belirtmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK"nın 29. ve hakaret suçunda aynı Kanunun 129. maddelerinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 4-Tehdit suçundan hüküm kurulurken hesap hatası yapılarak sonuç cezanın ""2 yıl 1 ay"" yerine ""1 yıl 13 ay"" hapis cezası olarak belirlenmesi, 5-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının yeniden gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.