10. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6775 Karar No: 2019/4095 Karar Tarihi: 19.06.2019
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/6775 Esas 2019/4095 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edildiği ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet kararı verildiği bu kararda belirtilmektedir. Sanığın daha önce benzer bir suçtan dolayı tedavi veya denetimli serbestlik tedbiri almadığı için, TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmadığı belirtilmiştir. Kararda, adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırma sonucunda bu suçtan dolayı yapılan ilk doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılama yapılarak hüküm kurulduğu anlatılmaktadır. Ancak kararda yer alan hüküm fıkrasında uygulama maddesinin yanlış yazıldığı, bu nedenle hükmün bozulması ve düzeltilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Kanun maddeleri olarak ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası, 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası ve TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesi ifade edilmiştir.
10. Ceza Dairesi 2017/6775 E. , 2019/4095 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Hüküm fıkrasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nın 191/1. maddesi yerine, 191/2 olarak yazılmış olması, 2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; 1- Hüküm fıkrasında yer alan "TCK"nın 191/2. maddesi” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "TCK"nın 191/1. maddesi" ibaresinin yazılması, 2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması, Suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.