
Esas No: 2015/5438
Karar No: 2017/2272
Karar Tarihi: 21.09.2017
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5438 Esas 2017/2272 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 09.04.2015 gün ve 2014/7693 Esas, 2015/2376 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin de aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile davalı yüklenici ... arasında 20.07.2005 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, müvekkiline ait olacağı kararlaştırılan 20 nolu bağımsız bölümün diğer davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, anılan bağımsız bölümün, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, aksi takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 45.000,00 TL"nin haksız tescil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle 20 no"lu bağımsız bölüm yerine 24 no"lu bağımsız bölümün müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, sözleşmede 15 m² olacağı kararlaştırılan bağımsız bölümün davacıya verildiğini, ancak bu bağımsız bölümün teknik ve idari zorunluluklar nedeniyle 31.67 m² olarak inşa edilerek, davacı ile birlikte diğer arsa sahibi ... adına hisseli olarak tescil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, 24 no"lu bağımsız bölümün 1/2 hisesinin şu an her ne kadar asıl davada davalı ... adına kayıtlı ise de, asıl davada dava tarihi itibariyle taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olduğunu, ıslah yolu ile davalı ikamesi mümkün olmadığından birleşen davanın açıldığını ileri sürerek, 24 no"lu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, aksi taktirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla haksız tescil tarihinden itibaren yasal faiziyle 60.000,00 TL"nin davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı ... vekili, dava konusu yeri, ..."e sattığını savunarak, davanın husumet nedeniyle reddini istemiştir.
Mahkemece, sözleşme gereğince davacı adına tescili gereken dükkanın, sözleşmede belirlenen nitelikleri ile müstakil olarak teslim edilmediğinden, hiç teslim edilmemiş sayılması gerektiği, bu nedenle, davacının dava konusu 24 no"lu dükkanın 1/2"sinin bedelini
istemekte haklı olduğu sonucuna varılarak, asıl davada, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 30.000,00 TL"nin anılan davalıdan tahsiline, davalı ... hakkındaki dava ile birleşen davada davalı ... hakkındaki davaların husumet yönünden reddine dair verilen karar, asıl davada davalı ... vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 14.03.2013 tarih ve 2012/6643 E., 2013/1582 K. sayılı ilamıyla, davacı ile asıl davada davalı yüklenici ... arasındaki 20.07.2005 tarihli sözleşmenin 7. maddesinde, davacı arsa sahibine 20 no"lu 15 m² yüzölçümlü dükkanın verileceğinin kabul edildiği, dosya kapsamından bu dükkanın numara değişikliği sonucu 24 numarasını aldığı, kolon sebebiyle 15 m² yapılmasının mümkün olmaması sebebiyle 31.67 m² olarak inşa edilip davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 1/2 paylı olarak tapuya tescil edildiği, ıslah dilekçesinden, davacının müstakil olmamakla birlikte 15 m²"lik payı benimsediği ve ifayı bu şekliyle kabul ettiği, bu payı iade etmeye hazır olduğunu da açıklamadığı, bu benimseme karşısında, davacının kalan yarım paya ait tapu iptal ve tescil, mümkün olmazsa tazminat talep hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, uyulan bozma ilamı kapsamı dışında kalan hususlarda önceki karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, bozma ilamında açıklanan gerekçelerle, asıl davada davalı ... aleyhine açılan davanın reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz"in 09.04.2015 tarih, 2014/7693 Esas ve 2015/2376 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Bu kez, asıl ve birleşen davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 7,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 21.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.