8. Ceza Dairesi 2019/13832 E. , 2020/4424 K.
"İçtihat Metni"
İhbarname No : KYB - 2019/63097
Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bamdırma Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15/03/2019 tarihli ve 2019/1638 soruşturma, 20197665 esas, 2019/606 sayılı iddianamenin, şüphelinin savunmasının alınmadığı gerekçesiyle iadesine dair Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2019 tarihli ve 2019/107 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci BANDIRMA Ağır Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2019/512 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 31/10/2016 tarihli ve 2016/15416 esas, 2016/16813 karar sayılı ilâmında, "... 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 170/2. maddesine göre soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar. Aynı yasa maddesinin 3. fıkrasında ise iddianamede gösterilmesi ve bulunması gereken unsurlar sayılmıştır. Şüphelinin ifadesinin veya savunmasının alınmasında belirtilen madde açısından bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Ceza Muhakemesi Hukukunun temel amacı olan maddi gerçeğe ulaşılmasıdır. İddianamede belirtilen suç vasfı değerlendirildiğinde, suçun takibinin şikayete bağlı olmadığı ve uzlaşma ile önödeme hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı, dosya kapsamında müşteki beyanlarını doğrular nitelikte iki tanığın ifadesine yer verildiği, bu kanıtların kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu tartışmasızdır. Şüphelinin ifadesi veya savunması dosya içerisindeki bu deliller karşısında suçun sübutuna mutlak etki eden bir kanıt niteliği de taşımamaktadır. Dolayısıyla şüphelinin ifadesinin alınmasında bu fıkra açısından da bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, şüphelinin ifadesinin alınmaması sebebiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, bu hususun ikmali amacıyla yapıldığı anlaşılan iddianamenin iadesi ve bu karara yapılan itiraz üzerine verilen kabul kararı yerinde görülmekle, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklandığı üzere,
Somut olayda, Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesince, şüphelinin savunmasının alınmadığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin
gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, şüphelinin tüm aramalara rağmen bulunamadığı, 11/03/2019 tarihinde şüpheli hakkında yakalama emri düzenlenmesine karar verildiği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında şüphelinin savunmasının alınmamış olmasının sayılmadığı cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29.05.2019 gün ve 6486 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.06.2019 gün ve KYB/2019-63097 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan şüpheli hakkında yapılan soruşturma sonucunda, Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.03.2019 tarih ve 2019/1638 sayılı iddianamenin iadesine dair Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2019/107 sayılı kararına yönelik yapılan itiraz sonucunda, Bandırma Ağır Ceza Mahkemesince Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2019/1638 soruşturma sayılı dosyası içeriği, dosyadaki mevcut belgeler ve tüm dosya içeriğine göre Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2019 tarih ve 2019/107 İddianame Değerlendirme No sayılı kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiş ise de; somut olayda, şüpheli hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 11.03.2019 tarihinde yakalama emri düzenlendiği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında şüphelinin ifadesinin alınmamış olmasının sayılmadığı ve belirtilen eksikliğin yargılama aşamasında mahkemesince giderilmesinin mümkün olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayılı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi’nin 02.04.2019 gün, 2019/512 D. İş
sayılı kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 03.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.