4. Hukuk Dairesi 2015/14411 E. , 2017/6029 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 23/05/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı ...’un diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, internet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, internet ortamında yayın yapan ... com ismini taşıyan, davalı ..."ın sahibi olduğu internet sitesinde editör isimli köşede isimsiz olarak yazılarını yayınlayan davalı ..."un, 27/07/2013 ve 13/10/2013 tarihlerinde "Hocam ayıp olur ama o caminin imamına yakışır mı" başlıklı yazıyı yazdığını, içeriğinde "...geçmişte sersefil olan imam hazretleri, bugün sahip olduğu serveti ve lüks yaşamı ile valileri, vekilleri kıskandırmaktadır. Nefsi emaresi başını yiyecek duruma gelmiş... Görünüşte melek aslında kelek birisi olduğunu herkes bilir...", "Baş papaz mı baş imam mı" şeklindeki hakaret içeren ifadelere yer verdiğini, bu nedenle de davacının, davalılar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, davalılar tarafından kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir.
Davalılardan ..., iddia edilen yazının kendisine ait olmadığını, ... Aktuel internet haber sitesinin editörü ya da sahibi olmadığını bu nedenle sorumlu tutulamayacağını, iddiaya konu olan yazının ... "ın sahibi olduğu ve editör köşesinin de yazarı olduğu ... internet sitesinde yayınlandığını, kendisinin bu site ile hiçbir hukuki bağının olmadığını, kendisinin ... "ta ... Gazetesi"nin bila ücret-gönüllü yazarı olduğunu, sözleşme gereği bu gazete dışında yazma imkanın olmadığını, buna dair sözleşmesini ibraz ettiğini, yazıyı ve haberleri yapan ve o zaman korsan olan ... com isimli internet sitesinden para kazanan ... isimli şahıs olduğunu, editörün site sahibi demek olduğunu, editör köşesi sahibinin kendisi olmadığını, davacı ..."nin, ... baş imamı olmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların, dava konusu yazılarda eleştiri sınırını aşarak davacıya hakaret ettikleri, bu durumun davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, davalıların haksız eylemi nedeniyle davacının elem duyduğu ve manevi zarara uğradığı gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olaya gelince, yayın tarihi, kullanılan ifadeler ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.