10. Hukuk Dairesi 2017/206 E. , 2019/5728 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı fer"i müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer"i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Dava; davalıya ait işyerinde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladığı 01.09.1990 tarihinden 01.05.2013 tarihine kadar tüm sigorta kollarına tabi olarak çalıştığının ve bu döneme ilişkin prim borçlarının işverenden tahsili gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
II-CEVAP:
Davalı işveren vekili 22.05.2015 tarihli dilekçe ile; davacının 01.09.1990 tarihinden itibaren Edebiyat Fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam ettiğini, yabancı uyruklu olması nedeniyle MÖHUK 48/2. fıkrası gereğince teminat yatırması gerektiğini, 506 sayılı Yasa"nın 3/II-A bendi uyarınca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olduğunu, işe giriş bildirgesinin yazılı istek yerine geçmeyeceğini, anılan maddede değişiklik yapılması üzerine 01.05.2003 tarihinden itibaren uzun vadeli sigorta kollarından bildirim yapılmaya başlandığını, davacı hakkında yapılan bildirimlerin mevzuata uygun olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Fer"i müdahil konumundaki Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili ise; yetki, derdestlik, husumet, hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazlarında bulunmuş, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuş, 26.11.2015 tarihli dilekçe ile 6552 sayılı Yasa uyarınca hizmet tespiti davalarında fer"i müdahil sıfatını taşıdıklarını belirtmişlerdir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece “Davanın kabulü ile davacının adına, kısa vadeli kollardan prim yatırılan 2.9.1990-30.4.2003 tarihleri arasında da 506 sayılı yasa kapsamında uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğunun tespitine " dair hüküm kurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davacıya ait işyeri özlük dosyası, kurumdan gelen belgeler ve tüm dosya kapsamına göre; Türk soylu olmayan Ürdün uyruklu davacının 01.09.1990 tarihinden itibaren kesintisiz olarak ve halen davalıya ait üniversitenin İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi"nde öğretim görevlisi olarak çalıştığı, 01.05.2003 tarihinden sonraki dönem bakımından uzun vadeli sigorta kollarından bildirim yapılmış olduğu, 506 sayılı Yasa"nın 3/II-A maddesini değiştiren 4958 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 06.08.2003 tarihine kadar olan dönemde, yabancıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmaları için yazılı istek arandığı, davacının 01.09.1990 tarihinde işe girdiğini içeren işe giriş bildirgesinin süresinde Kuruma intikal ettirildiği ve bildirgede kısa vadeli sigorta kollarına tabi olmayı içeren bir kayıt bulunmadığı, bu şekilde verilen işe giriş bildirgesinin 01.05.2003 tarihinden önceki dönem bakımından yabancı uyruklu sigortalılar için 506 sayılı Yasa"nın 3/II-A maddesinde öngörülen yazılı istek yerine geçeceği kabul edilerek, davacının adına kısa vadeli kollardan prim yatırılan 1.9.1990-30.4.2003 tarihleri arasında, 506 sayılı Yasa kapsamında uzun vadeli sigorta kollarına tabi çalışmış sayılmasına ilişkin olarak mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, feri müdahil vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine ,, mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Fer"i müdahil Kurum avukatı, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Kurumun Fer-i Müdahilliği bakımından; 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda; davanın, Kurum"a re"sen ihbar edileceği, ihbar üzerine, davaya, davalı yanında fer"î müdahil olarak katılan Kurum"un, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi, kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. 6552 sayılı Kanun ile ilgili olarak öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi"ne sunulan hükümet teklifinde, söz konusu düzenleme 54. madde olarak yer almış, izleyen 55. maddede “5521 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.” denildikten sonra “7 nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü geçici 3. madde olarak öngörülmüş, ancak yasalaşma aşamasında anılan geçici madde çıkarılıp 6552 sayılı Kanun"da bu türden düzenlemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan, 5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usûlü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.
Şu durumda, eldeki hizmet tespiti davasının 06.04.2015 tarihinde açıldığı , ayrıca ve özellikle yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden sonra açılan davalarda uygulanamayacağı açık olmakla, eldeki davada Kurum’un karar başlığındaki sıfatının “feri müdahil” gösterilmesi gerekirken ihbar olunan olarak gösterilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; -Hükmünün karar başlığında "" ihbar olunan "" ibaresinin silinerek yerine "" fer’i müdahil "" ibaresinin yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.