Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10697
Karar No: 2018/3031
Karar Tarihi: 27.03.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10697 Esas 2018/3031 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/10697 E.  ,  2018/3031 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 27.03.2018 tarihinde davalılardan ... ve davalılar vekili Av. ... geldi. Davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle taraflarca imzalanan 03.06.2011 tarihli Çeyiz Eşya Senedinde yer alan "...İleride taraflar arasında bir anlaşmazlık çıktığında bu eşya ve altınların tamamı ...(Dağlı) ya aittir. İster işbu eşya ve altınlar, isterse eşya ve altınların günün raiç bedeli olan 12.000 Euro hiçbir şarta bağlı olmaksızın bizler ... ve ... tarafından kendisine verilecektir." ifadesinin davalılar yönünden bağlayıcı olduğu, dolayısıyla davalı ..."nın senetle belirlenen yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2018 gününde oyçokluğu ile karar verildi. Başkan V.
    Sayın çoğunluğun, hükmün onanmasına yönelik gerekçesine, aşağıda açıklayacağım nedenlerle iştirak edilmemiştir.
    Onama gerekçesinde; "...taraflarca imzalanan 03.06.2011 tarihli Çeyiz Eşya Senedin"de yer alan "...İleride taraflar arasında bir anlaşmazlık çıktığında bu eşya ve altınların tamamı ...(Dağlı) ya aittir. İster işbu eşya ve altınlar, isterse eşya ve altınların günün raiç bedeli olan 12.000 Euro hiçbir şarta bağlı olmaksızın bizler Mustafa ve ... tarafından kendisine verilecektir." ifadesinin davalılar yönünden bağlayıcı olduğu, dolayısıyla davalı ..."nın senetle belirlenen yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA..." denilmektedir.
    Davacı, taraflarca imzalanan 03/06/2011 tarihli Çeyiz Eşya Senedin"de geçen ziynetler ile ev eşyalarının, davalılar tarafından kendisine düğün hediyesi olarak bağışlandığını, ayrılık halinde senette geçtiği şekilde hiçbir şarta bağlı olmaksızın, davalıların müştereken ve müteselsilen ödeyeceklerini (vereceklerini) kabul ettiklerinden senette geçen ziynetler ve ev eşyalarının bedeli olan 10.000 TL alacağın davalılardan tahsilini talep etmiş, davalılar ise, ... husumet düşmeyeceğini, altınların bozdurulup araba alındığını, sonra arabanın satılarak tüp bebek tedavisi için harcandığını, ev eşyalarını davalı ..."in iadeye hazır olduğu savunmasında bulunmuşlardır.
    Dinlenen tanıklar altınların bozdurulduğunu beyan etmişlerdir. 03/06/2011 tarihli "Çeyiz Eşya Senedi" nin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere; ileride taraflar arasında bir anlaşmazlık çıktığında bu eşya ve altınların tamamının davacıya ait olduğu kabul edilmiştir. Ev eşyalarının davacıya ait olup davalı ..."in yedinde bulunduğu kabul edildiğine göre, ev eşyaları konusunda taraflar arasında bir çekişme kalmamıştır. Çekişme; sorumluluğun kimde olacağı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında anlaşmazlık çıktığında senetteki miktara itibar edilecektir. "İlerde taraflar arasında bir anlaşmazlık çıktığında bu eşya ve altınların tamamının ... (Dağlı)"ya aittir." cümlesinden bu anlam çıkmaktadır. Bu anlatıma göre artık ev eşyalarıyla birlikte davacıya 150 gram muhtelif altın verileceği sabit hale gelmiştir. Davalı taraf altın miktarının 150 gram"dan az olduğunu ve ev eşyalarının bu kadar olmadığını ileri süremeyecektir. Dosyadaki delillerden de anlaşılacağı üzere, altınlar ve eşyalar davacı ile davalı ..."e teslim edilmiştir. Davacı evlilik sırasında altınların ve eşyaların teslim edilmediği iddiasında bulunmamıştır. Altınlar davalı ... tarafından önce araba alınmak için bozdurulmuş, bilahare tüp bebek tedavisi nedeniyle araba satılarak parası harcanmıştır. Altınlar ve ev eşyası davacı ile eşi ... teslim edildiğine göre, davalı kayın baba ... sorumluluğu teslimle sona ermiştir. Altınlar ve ev eşyaları davacıya verilmeseydi o zaman davalı ..."nın da sorumluluğu devam edecekti. Teslim, davalı ... yönünden gerçekleştiğine, davacı ile davalı ..."in altınları satıp araba aldıklarına ve ev eşyalarının müşterek hanede bulunduğundan davalı ..."in ev eşyalarını teslime hazır olduğunu beyan ettiğine göre, davalı ..."yı tekrar altınları ve eşyalarını teslimle sorumlu tutmak yerinde olmamıştır.
    Mahkeme ev eşyalarının davacı ile davalı ..."e teslim edildiğini kabul etmesine rağmen, altınların davacı ve davalı ..."e teslim edilmediğini belirterek çelişki oluşturmuştur. Sayın çoğunluk senetteki ifadenin davalılar yönünden bağlayıcı olduğu, dolayısıyla davalı ..."nın da senette belirlenen yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı onanmış ise de; davalı ..."nın senette belirlenen yükümlülüğünü yerine getirdiği, senette geçen "bir anlaşmazlık çıktığında" ifadesine çoğunluk tarafından yanlış anlam verilerek, teslime rağmen anlaşmazlık çıktığında sanki tekrar davalı ..."nın altın ve ev eşyalarını tazminle yükümlü olduğu sonucuna varıldığı, senedin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere; davalı ..."nın böyle bir taahhüdünün olmadığı, davalı ..."ya husumet düşmeyeceği, açıklanan bu gerekçeler karşısında mahkemece; davalı ... aleyhine açılan davanın husumetten reddi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın davalı ... yönünden bozulması gerekir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davalı ... yönünden bozulması gerektiğine ilişkin karşı oyumdur.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi