7. Ceza Dairesi 2017/7740 E. , 2020/2538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5411 Sayılı Bankacılık Kanununa Aykırılık, Özel Belgede Sahtecilik
HÜKÜM : Özel belgede sahtecilik suçundan beraat; 5411 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan ... A.Ş. vekilinin temyiz isteminin sanık hakkında "özel belgede sahtecilik" suçundan verilen beraat hükmüne yönelik olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/7-38 Esas, 2010/79 sayılı kararında belirtildiği üzere; 5411 sayılı Bankacılık Yasasında zimmet suçu yanında sahtecilik suçundan da ayrıca hükmolunacağına ilişkin bir düzenleme bulunmaması karşısında, sanığın zimmet eylemlerini gerçekleştirirken, sahte belge tanzim etmesi fiillerinin de zimmet suçunun unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden sanık hakkında özel evrakta sahtecilik suçundan beraatine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, katılan banka vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II) Sanık müdafiinin banka zimmeti suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ise;
Ziraat Bankası ... Şubesi"nde asistan servis yetkilisi olarak çalışan sanığın görev yaptığı süre içinde 26 banka mudisinin hesabından talimat ve bilgileri olmaksızın tediye fişlerine sahte imza atmak suretiyle zimmetine para geçirdiği iddiasıyla açılan kamu davasında; mudiler ..., ..., ... ve ... adına sahte imza ile düzenlenen 5 adet tediye fişinin (..., ..., ..., ... ve ... nolu fişler) Samsun Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün hükme esas alınan 24.12.2012 tarihli ekspertiz raporuna göre sanığın elinden çıkmış olmasının mümkün ve muhtemel göründüğünün bildirilmesi ve tüm fişlerde sanığın eli ürünü olduğu belirlenen imzasının yer alması nedeniyle sanığın eylemlerinin basit zimmet suçunu oluşturduğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; öncelikle anılan ekspertiz raporuna göre sanık tarafından sahte imza atıldığı muhtemel görülen davaya konu 4 mudinin hesaplarına ait imza kartonetlerinin fiziki olarak dosyaya getirtilmesi, mudilere ait hesap kartonetlerinde bulunan imzalarla, sahte mudi imzası taşıyan fişlerdeki imzalar karşılaştırılıp aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, mudi yerine sahte olarak atılan imzanın ilk bakışta basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylemin basit zimmet, sahteliğin basit bir inceleme ile anlaşılamayıp iğfal kabiliyetinin olması halinde ise nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı gözetilerek sonucuna göre uygulama yapılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2. Hükmolunan banka zararı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesaplanacak nispi harcın sanıktan tahsiline karar verilmesi gerekirken bu yönde hüküm kurulmaması,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.