Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14437
Karar No: 2017/6020
Karar Tarihi: 18.10.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/14437 Esas 2017/6020 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/14437 E.  ,  2017/6020 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... ve diğerleri aleyhine 08/05/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ..."nin, davalılar ..., ... ve ... aleyhine açtığı manevi tazminat talebini içerir davasının husumet yönü ile HMK"nın 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, davacı ..."nin davalı .... aleyhine açtığı manevi tazminat talebini içerir davasının reddine dair verilen 10/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının, davalılar ..., ... ve ...’a yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının davalılardan ....’ye yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılan manevi tazminat istemi husumet yönü ile HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden, davalı .... aleyhine açılan manevi tazminat istemi ise esastan reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
    Davacı, davalı ..."nin 05/05/2014 tarihli manşetinde ve ..., "Milletin A"sına koyanlar neredesiniz!" başlığı ile kamuoyuna sunulan haberin davacının onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek bir üslup ile ve içeriği itibari ile tamamı ile somut gerçeklerden uzak nitelikte fiiller isnat edilerek kaleme alındığını ve nesnel haberciliğin dışına çıkılarak eleştiri sınırlarının fazlası ile aşıldığını beyan ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davalı olarak ... ve ...."nin birlikte gösterildiğini, davaya konu haberin yayınlandığı, ..."nin imtiyaz sahibinin davalı şirket .... olduğunu, tüzel kişiliği bulunmayan ...’nin davada taraf olamayacağını, ayrıca davalı ..."un internet sitesinin sorumlu müdürü, davalı ..."nın ise ... Gazetesi’nin sorumlu müdürü olduklarını, Basın Kanunu"nun
    13. maddesinde basınmış eser yolu ile işlenen fiillerden doğan hukuki sorumluluğun düzenlendiğini, basılmış eser yolu ile işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zararlardan dolayı eser sahibi, yayın sahibi ve var ise temsilcilerinin sorumlu olduğunu, haberin yazarının kim olduğu ve yayın sahibinin kim olduğu açık şekilde belli iken kanun hükmü gereğince sorumlu müdürlere husumet yöneltilemeyeceğini, açılan davanın esas yönünden de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılan manevi tazminat talebini içerir davanın husumet yönü ile HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, davalı ..., aleyhine açılan manevi tazminat talebini içerir dava konusu edilen haberde, hukuka aykırılık tespit edilemediği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Basın özgürlüğü, Anayasa"nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu"nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasa"nın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu"nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Dosyanın incelemesinde, dava konusu haberde davacının fotoğrafı basılıp fotoğrafın altına ismi de yazıldıktan sonra üstüne büyük puntolarla dava konusu ibarenin yazıldığı anlaşılmaktadır. Ne var ki haberin veriliş biçimine bakıldığında normal bir okuyucuda oluşturacağı algının bu kelimenin davacı için kullanıldığı biçiminde olduğu sonucuna varılmıştır. Şu durumda, dava konusu haberde davacının fotoğrafının üstünde yazılan ve davacıya yönelik kullanıldığı anlaşılan, özellikle haberin başlığında yer alan ibarenin
    davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunun kabulü ile davacı yararına uygun miktar manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davalılardan ....’ye yönünden davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer davalılara yönelik temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi