(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/561 E. , 2021/3018 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinin ispat külfeti kendisine düşen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, öncelikle taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtlar varsa celbedilip dosyaya konulması, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi, yerel bilirkişi adaylarının isimlerinin zabıta aracılığı ile tespit edilmesi ve dosyanın keşfe hazır hale getirilmiş olması gerektiği, bundan sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgililere makul bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da, bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiyelerin muhatabına ulaşabilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi, bu ara kararına uymamanın sonuçlarının, hazır bulunan davacıya ihtar edilip, hazır bulunmayanlara usulen tebliğ edilmesi gerektiği, somut olayda; mahkemece verilen kesin süre içerisinde keşif giderinin yatırılmadığından 3402 sayılı Yasa"nın 36/1. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş ise de verilen kararın isabetli olmadığı, keşif masrafının yatırılması gereken son gün ile keşif günü arasında yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiyelerin muhatabına ulaşabilmesi için yeterli süre bulunmadığından keşif ara kararının yöntemine uygun olduğundan söz edilemeyeceği belirtilerek, usul ve yasaya uygun olmayan kararına sonuç bağlanılarak hüküm verilmesinin isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda kesin süre içinde keşif giderlerinin yatırılmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafça, ayrıntılı olarak belirlenen keşif giderlerini yatırması için verilen kesin süre içerisinde keşif masraflarının mahkeme veznesine depo edilmediği, bu nedenle davacının keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü ve değerlendirmesi dosya içeriğine, usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmamaktadır. Yargıtay bozma ilamından sonra yapılan yargılama sırasında davacı taraf mahkemenin belirlediği keşif giderini mahkeme veznesine yatırmış ve 01.10.2013 tarihinde keşif icra olunmuştur. Ancak yine Mahkemece 12.05.2016 tarihli duruşma gününde çekişmeli taşınmaz başında yeniden keşif yapılmasına, gider avansı ve keşif harcının dosyada ikinci kez keşfe çıkılması sebebiyle daha sonra haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanmasına karar verildiği ve keşif yapılamadığı halde Mahkemece 24.08.2017 tarihli duruşma gününde Mahkemenin önceki gider avansı ve keşif harcının suçüstü ödeneğinden karşılanmasına dair ara kararından vazgeçme nedeni açıklanmadan yeniden keşif yapılması amacıyla keşif avansı ve keşif harcının yatırılması için davacı tarafa süre verilmiştir. Mahkemece, yenilenmesine gerek görülen keşif giderlerinin suçüstü ödeneğinden karşılanmasına karar verildiği halde yeniden davacı tarafa yüklenip, bu giderlerin süresinde yatırılmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, keşfin usulüne uygun şekilde yapılmaması, sonrasında önceki keşfin yeterli görülmeyerek re"sen keşfe karar verilmesinde ve keşif giderlerinin suçüstü ödeneğinden karşılanmasına karar verilmiş olmasına göre, keşif giderlerinin HMK"nın 325. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesi gereğince gerektiğinde ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere masrafları suç üstü ödeneğinden karşılanmak suretiyle keşif yapılmasına karar verilmesi gerekirken, davacı taraftan yeniden keşif ücreti istenilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.