19. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1600 Karar No: 2019/1926 Karar Tarihi: 21.03.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1600 Esas 2019/1926 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ticaret Mahkemesinde görülen menfi tespit davası sonucunda, davacının icra takibine konu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığı tespit edilerek, %20 kötüniyet tazminatı davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Ancak kötüniyetli olma gerekçesi belirtilmediğinden, hüküm davalı yararına bozulmuştur. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunulmuştur.
19. Hukuk Dairesi 2018/1600 E. , 2019/1926 K.
"İçtihat Metni"
19. HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili gelmemiş, davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafından başlatılan icra takibine konu 21/04/2013 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çekin diğer borçlu olarak gözüken dava dışı ...’ten ciro ile alındığını, davacının çeki 11/02/2013 tarihinde ..."a takasa verdiğini, ancak dava dışı ..."in davacıdan çeki yazdırmamasını, kendisine senet vereceğini talep etmesi üzerine çekin takastan çekildiğini ve yerine bir kısım senetlerin alındığını, davacının çek üzerinde oynamalar yapılarak borçlu duruma düşürüldüğünü belirterek davacının icra takibine konu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının takibe konu çeki süresinde bankaya ibraz ettiğini ve çekin karşılıksız çıktığını, davacı hakkında başlatılan takibin kesinleştiğini ve davacı talebinin zaman aşımına uğradığını, çekin üzerinde herhangi bir tahrifat bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu çekin davacı tarafından hamil olarak takas yoluyla ibraz edildiği, ibrazdan sonra takibe konu çeki keşideciye verdiği, keşideci tarafından çekin keşide tarihi düzeltilerek ciro edilip davalı hamile verildiği dava ve takip konusu çekin ibrazdan sonra tekrar ciro yoluyla davalıya devri nedeniyle davacının bu çek bedelinden sorumlu tutulamayacağı ve davalının bu çek nedeniyle keşideci dışında diğer borçlulara alacak takibinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile %20 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2) Mahkemece davalı alacaklı %20 kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmuş ise de kendisinin hangi gerekçe ile kötüniyetli olduğu hususunda mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmemiştir. Gerekçesiz hüküm kurulamayacağından, hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.