11. Ceza Dairesi 2018/3564 E. , 2018/5555 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 18.04.2018 tarih ve 2018/38 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.04.2018 tarih ve KYB-2018/34712 sayılı ihbarname ile;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet etmekten sanık ..."nin, anılan Kanun"un 359/a-2, 359/b-1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddeleri gereğince 15 ay ve 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Afyonkarahisar 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/05/2017 tarihli ve 2016/423 esas, 2017/461 sayılı kararının "mahkemece sanığın kovuşturma aşamasında savunmasının usulüne uygun şekilde tespit edilmediğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 195. maddesindeki istisnaî durumlar dışında sanığın savunması alınmadan mahkûmiyet hükmü kurulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Kanun yararına bozma, hâkim veya mahkemeler tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelenmesinden geçmeksizin kesinleşen hüküm ve kararlardaki hukuka aykırılıkların giderilmesi için kabul edilen olağanüstü bir kanun yoludur.
5271 sayılı CMK‘nın 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
Kanun yararına bozma konusu karar veya hükmün hukuka aykırı olmakla birlikte hukuken geçerli bir karar veya hüküm olması gerekir. Henüz kesinleşmeyen kararlar aleyhine kanun yararına bozma isteminde bulunulamaz.
Bu bilgi ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Sanığın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesine göre MERNİS adresi bilinen en son adres kabul edilerek MERNİS adresine tebliğ yapılması gerektiğinden; gerekçeli kararın öncelikle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre sanığa tebliğinin yapılarak, sanığın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim ederek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekirken; bu işlemler yapılmadan, mahkemece sanık ...‘nin yokluğunda verilen gerekçeli kararın, yalnızca ve doğrudan sanığın MERNİS adresi olan “Dörtyol Mahallesi, Kütahya Yolu Bulvarı No:9/6 İç Kapı No: 1 Merkez/Afyonkarahisar“ adresinde Tebligat Kanunu‘nun 21/2. maddesi uyarınca Dörtyol Mahallesi Muhtarı ...‘a 24.05.2017 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu, dosyanın bu haliyle talebe konu ilamın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve sanık müdafiinin öğrenme ile 07.12.2017 tarihli yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçesinin istinaf talebi olarak kabulü neticesinde süresinde olduğu anlaşılmakla, Afyonkarahisar 6. Asliye Ceza Mahkemesi 11.05.2017 tarih ve 2016/423 Esas-2017/461 Karar sayılı hükmü henüz kesinleşmediğinden, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteminin CMK’nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın istinaf incelemesine hazırlanması amacıyla mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 18.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.