Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3564
Karar No: 2018/5555
Karar Tarihi: 18.06.2018

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3564 Esas 2018/5555 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Afyonkarahisar 6. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın Vergi Usul Kanunu'na muhalefet etmekten dolayı cezalandırılmasına karar verdi. Ancak mahkemece sanığın kovuşturma aşamasında savunmasının usulüne uygun şekilde tespit edilmediği anlaşılması sonucu, savunma hakkı kısıtlanarak karar verildiği belirtildi. Bu nedenle Adalet Bakanlığı, kanun yararına bozma isteğinde bulundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kararı inceledikten sonra tebligatın usulsüz olduğunu ve hükümün henüz kesinleşmediğini tespit etti ve kanun yararına bozma isteminin reddedilmesine karar verildi. İlgili kanun maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2 ve 359/b-1 maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'un 195. ve 309. maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'un 10/2 ve 21/1 maddeleri.
11. Ceza Dairesi         2018/3564 E.  ,  2018/5555 K.

    "İçtihat Metni"



    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 18.04.2018 tarih ve 2018/38 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.04.2018 tarih ve KYB-2018/34712 sayılı ihbarname ile;
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet etmekten sanık ..."nin, anılan Kanun"un 359/a-2, 359/b-1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddeleri gereğince 15 ay ve 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Afyonkarahisar 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/05/2017 tarihli ve 2016/423 esas, 2017/461 sayılı kararının "mahkemece sanığın kovuşturma aşamasında savunmasının usulüne uygun şekilde tespit edilmediğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 195. maddesindeki istisnaî durumlar dışında sanığın savunması alınmadan mahkûmiyet hükmü kurulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Kanun yararına bozma, hâkim veya mahkemeler tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelenmesinden geçmeksizin kesinleşen hüküm ve kararlardaki hukuka aykırılıkların giderilmesi için kabul edilen olağanüstü bir kanun yoludur.
    5271 sayılı CMK‘nın 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Kanun yararına bozma konusu karar veya hükmün hukuka aykırı olmakla birlikte hukuken geçerli bir karar veya hüküm olması gerekir. Henüz kesinleşmeyen kararlar aleyhine kanun yararına bozma isteminde bulunulamaz.
    Bu bilgi ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanığın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesine göre MERNİS adresi bilinen en son adres kabul edilerek MERNİS adresine tebliğ yapılması gerektiğinden; gerekçeli kararın öncelikle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre sanığa tebliğinin yapılarak, sanığın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim ederek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekirken; bu işlemler yapılmadan, mahkemece sanık ...‘nin yokluğunda verilen gerekçeli kararın, yalnızca ve doğrudan sanığın MERNİS adresi olan “Dörtyol Mahallesi, Kütahya Yolu Bulvarı No:9/6 İç Kapı No: 1 Merkez/Afyonkarahisar“ adresinde Tebligat Kanunu‘nun 21/2. maddesi uyarınca Dörtyol Mahallesi Muhtarı ...‘a 24.05.2017 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu, dosyanın bu haliyle talebe konu ilamın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve sanık müdafiinin öğrenme ile 07.12.2017 tarihli yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçesinin istinaf talebi olarak kabulü neticesinde süresinde olduğu anlaşılmakla, Afyonkarahisar 6. Asliye Ceza Mahkemesi 11.05.2017 tarih ve 2016/423 Esas-2017/461 Karar sayılı hükmü henüz kesinleşmediğinden, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteminin CMK’nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın istinaf incelemesine hazırlanması amacıyla mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 18.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi