Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu B.D."a örnek 10 numaralı ödeme emrinin 03.05.2011 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlunun 20.06.2011 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, icra takibinden 17.06.2011 tarihinde haberdar olduğunu belirterek imzaya itiraz ettiği, mahkemece, şikayetçi borçlunun ödeme emrinin tebliğine yönelik bir şikayeti olmadığı gerekçesi ile tebliğ edilen ödeme emrine karşı İİK.nun 168. maddesinde belirtilen süreden sonra itiraz edildiğinden bahisle imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Somut olayda borçlunun, icra takibinden 17.06.2011 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya itirazda bulunduğu görülmektedir.
O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayetine yönelik araştırma yapılarak bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi ve oluşacak sonuca göre imzaya itiraz süresinde ise itirazın esasının incelenmesi, süresinde değil ise itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.