9. Hukuk Dairesi 2016/32624 E. , 2017/21789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/08/2012-11/05/2015 tarihleri arasında tıbbi satış mümessili olarak çalıştığını, davalının yazılı fesih bildiriminde herhangi bir fesih sebebine dayanmadığını, İş Kanununun 19. maddesine göre işverenin fesih bildirimini yazılı olarak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorunda olduğunu, hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemeyeceğini, fesih sebeplerinin sonradan değiştirilemeyeceğini müvekkiline kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini iddia ederek, feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesini karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin işçinin verimi ve davranışları nedeniyle feshedildiğini, verim düşüklüğü sebebiyle davacıya ihtarda bulunarak savunmasının istenildiğini, davacının savunmasında performansının daha iyi olmayacağına ilişkin beyanlarda bulunması sebebiyle işçi-işveren arasındaki güven ilişkisini zedelediğini, davacının bu yaklaşımının işin yürütümünü bozucu nitelikte olduğunu ve iş ilişkisinin sürdürülmesinin müvekkil işverenden beklenemeyeceğini, iş akdinin geçerli sebeple feshedildiğini savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özet ve sonuç olarak "...tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki açıklamalar sonucunda somut olayda, olağan işçi-işveren ilişkisine olduğu gibi taraflar arasındaki iş sözleşmesi ve görev tanımına da açıkça aykırılık oluşturan davacı üslup ve savunma tarzının işçi-işveren arasındaki karşılıklı güven ilişkisini zedeleyebilecek ve işveren açısından iş ilişkisinin sürdürülmesinin makul ölçüler içerisinde beklemeyeceği bir olumsuz durum ortaya çıkardığı ve bu durumun işverene davacının iş akdini geçerli nedenle fesih imkanı verebileceği kanaatine ulaşılmış, tüm bu açıklamalar ışığında mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından yola çıkılarak feshin davalı işverence geçerli nedenle yapıldığı..." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
İşveren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun"un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. Kanun maddelerinin yazılması fesih sebebinin belirtildiği anlamına gelmez. Fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmemesi feshi salt bu nedenle geçersiz kılar. Ayrıca işveren fesih bildirimi ile bağlıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı işveren yazılı fesih bildiriminde aynen;
" 01.08.2012 tarihinden bu yana ... Kimya San. A.Ş. de Tıbbi Satış Temsilcisi pozisyonunda ... TCK No ile çalışmaktasınız.4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. Ve 18. maddeleri uyarınca hak ettiğiniz ihbar ve kıdem tazminat tutarı ve tüm yasal alacaklarınız tarafınıza ödenmek sureti ile iş akdiniz 11.05.2015 tarihinde feshedilmiştir. " şeklinde açıklama yapılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere davalı işveren fesih bildiriminde sadece kanun maddelerini belirtmiş, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmemiştir. Fesih salt bu nedenle geçersiz olup, davanın kabulü gerekirken, Mahkemece fesih bildiriminde yer almayan hususlar gerekçe yapılarak davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca feshin geçersizliği bu derece ortada olduğu halde bilirkişiye başvurulması da hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1- Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine,
3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4- Davacının süresi içinde başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
5- Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki AAÜT. si uyarınca belirlenen 1.980,00 TL. maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Alınması gereken 31,40 TL. karar-ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 27,70 TL. harcın mahsubu ile bakiye 3,70 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7- Davacı tarafça yapılan harçlar dahil toplam 55,40 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8- Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9- Tarafların yatırdığı avanslardan kullanılmayanların ilgilisine iadesine,
10- Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Kesin olarak 19.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.